Konu: Acil Bilgi
Mesajı Okuyun
Old 31-05-2002, 10:32   #3
bora

 
Varsayılan

1991 yılı rakamlarıyla işi karıştırmamam için eski başkan ve dava ettiğimiz şahıs tarafından teklif edilen 200 milyon lirayı ve değişik
çıkar tekliflerini reddederek,eski başkanı hapse attırarak,sahte
yetki belgesi düzenleyen ticaret sicili memurunun işten atılmasını sağlayarak,kafa koparılmayla tehdit edilerek,ilk girişte 1991 rakamlarıyla 10 milyon lira yatırdığım ve tüm dava masraflarını da üstlenerek bugüne kadar getirdiğim bir davada kolay para peşinde
olduğumu hiçkimse iddia edemez.Olay konusu dava adı Susurluk raporunda geçtiğini duyduğumuz pek ünlü eski bir bakanın dahi ka
rıştığı bir yolsuzluk silsilesidir.Rahmetli Uğur Mumcu'nun "bilgisiz fikir olmaz"sözünü aklınızdan çıkarmayın.Rahmetli İnönü'nün "namuslularda namussuzlar kadar cesur olmalı"sözündeki kişilerden biriyim.Namusuma söz söyleyecek kişi
benimle aynı yüreğe ve namusa sahip olmalıdır.
Ritüel mi gerçek mi konusuna gelince.Konu temyiz aşamasında
davamıza bakan Avukat tarafından ifade edilmiştir.Yargıtaya
gönderdiği dosyalardan birinin sayfalarını tek tek iğne ile birbirine tutturduklarını dosyanın incelenmeden geldiğini,onama beklediğinin bozulduğunu,bozulmasını bekelediği kararlardan bazılarının ise onandığını bu nedenle mutlaka birilerine derdimizin direkt olarak ifade edilmesi gerektiğini ifade etmiştir.Biz buna rağmen davanın hiçbir aşamasında yargıya olan güvenimizi kaybetmediğimizden normal olarak hakkımızı aradık.Fakat tüm
masraflarını tam olarak yatırmamıza rağmen pul kaybolması gibi
bir gerekçeyle duruşma isteğimiz dikkate alınmayarak karar aleyhimize çıktı.25.01.1984 tarihli İBK nda yasaların harfi harfine uygulanmasını adaletsiz sonuçlara neden olduğu durumlarda
MK 2 haksızlığı düzeltici,eksiklikleri giderici rol oynar denmektedir.
Araziyi kötüniyetle iktisap ettikten sonra önce yeğenine,sonra
kendisinin de içinde bulunduğu kooperatife sattıran daha sonra
tekrar satın alan davalı olayın hangi aşamasında iyi niyetli olmuştur sorusunun cevabı yoktur.Y.7.HD 1984 tarihli kararında da
kötüniyetlinin aradakilerin iyiniyetinden yararlanamayacağı aksi
görüşün doğruluk kurallarıyla bağdaşamayacağı ifade edilmiştir.
Bizler 25 kişilik bir insan grubu olarak olay karar düzeltme aşamsında olduğundan zaten paralarımızın üzerine birer bardak
soğuk suyumuzu içtik.Gerçekten haklımıyız değilmiyiz sorusunun
cevabını arıyoruz.Konuyu danıştığımız hiçkimse çözemediğinden sitenizi ziyaret gafletinde bulunduk,yanılmışız.Son söz olarak,doğru; hiçkimsenin aksini iddia edemeyeceği kadar kesin olmalıdır