Mesajı Okuyun
Old 31-03-2016, 14:35   #5
ozkaynak

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan _gamze_
Merhaba; sayın ozkaynak davanızı nasıl sonuçlandırdığınızı öğrenebilir miyim? Aynı şekilde benim de bir dava açmam lazım. Teşekkür ederim.

Mrb _gamze_
Aile mahkemesine velayetin kaldırılması istemiyle vasi adayı teyze vekili olarak davalı babaya karşı dava açtım.
Yargıtay 2. H.D. 2000/5501 Es-2000/5771 Karar sayılı ilamı gereği, üçüncü kişiler de bu davayı açabiiyor.
Ayrıca bu davada 'bulunulan yer mahkemesi'nin de yetkili kılındığı açık. (HASAN ÖZKAN, AİLE HUKUKU DAVALARI VE TATBİKATI-SAYFA 1391, LEGAL YAYINLARI, İSTANBUL 2004)
Aile mahkemesi velayetin kaldırılması davasında sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunmak suretiyle küçük lehine kayyum atadı ve dava bu şekilde görülerek velayetin kaldırılmasına karar verildi.

Akabinde vasi tayinine ilişkin sulh hukuk mahkemesinde derdest davama aile mahkemesi kararını sunarak istenilen neticeyi almış oldum.

Yargıtay'ın yukarıda bahsettiğim ilamını da faydalı olabilir ümidiyle ekte paylaşıyorum. Kolaylıklar dilerim.

T.C
YARGITAY
2.HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2000/5501
Karar No: 2000/5771
Karar Tarih: 03.05.2000


>VELAYETİN NEZİ ( Çocuğun Korunmasını Gerektiren Durumların Mevcut Olması Halinde Hakimin İstek Üzerine Veya Resen Gerekli Tedbirleri Almak Zorunda Olması )

>ÇOCUĞUN KORUNMASI ( Bu Durumların Mevcut Olması Halinde Hakimin İstek Üzerine Veya Resen Gerekli Tedbirleri Almak Zorunda Olması )

>DAVA AÇMA HAKKI. ( Velayetin Nezini İstemek Sırf Ana ve Babaya Tanınan Haklardan Olmayıp Üçüncü Kişilerin de Bu Yönde Dava Açma H.na Sahip Olmaları )



ÖZET :
Velayetin nez'ini veya çocuğun korunmasını gerektiren durumların mevcut olması halinde hakim, istek üzerine veya resen gerekli tedbirleri almak zorunda olduğundan, velayetin nez'ini istemek sırf ana ve babaya tanınan haklardan olmayıp, üçüncü kişiler de bu yönde dava açma hakkına sahiptirler.


DAVA :
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.


KARAR :
Davacı İ.Uzunkaya'nın 14.8.1997 tarihli dava dilekçesi ile, 1995 yılında ölen babasının, davalıdan olma oğlu 1991 doğumlu C.'in, annesi üzerinde bulunan velayetinin nez'i ile kendisine verilmesini istediği, mahkemece davanın reddine karar verildiği ve verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.

Dava, velayetin nez'i davası olup; mahkemece, davanın, davacı kardeşin dava açma yetkisi bulunmadığı gerekçesi ile reddedildiği görülmüştür.

Medeni Kanunun 274. maddesi hükmüne göre, velayet görevini aşırı derecede ihmal eden veya kötüye kullanan ya da bu görevi yerine getirmekten aciz bulunan ana ve babadan velayet nez olunur.

Aynı Kanunun 272. maddesi "ana ve baba vazifelerini ifa etmedikleri takdirde hakim, çocuğun himayesi için muktazı tedbirleri ittihaz ile mükelleftir" demektedir.


Velayetin nez'ini veya çocuğun korunmasını gerektiren durumların mevcut olması halinde hakim, istek üzerine veya resen gerekli tedbirleri almak zorunda olduğundan, velayetin nez'ini istemek sırf ana ve babaya tanınan haklardan olmayıp, üçüncü kişiler de bu yönde dava açma hakkına sahiptirler. ( Y. 2. HD.nin 30.12.1975 tarihli 9587-9916 saydı, 19.2.1973 tarihli 915-969 sayılı, 25.12.1970 tarihli 6696-7045 sayılı, 20.1.1966 tarihli 190-236 saydı ve 13.2.1964 tarihli 714-741 saydı kararları ) Zira velayet konusu , kamu düzenine ilişkindir.

Bu itibarla, mahkemece velayetin nez'ini gerektiren durumların mevcut olup almadığının araştırılması, mevcut olması halinde de gerekli tedbirlerin alınması gerekirken, davacı kardeşin dava açma yetkisi bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.


SONUÇ :Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 3.5.2000