Mesajı Okuyun
Old 25-11-2013, 13:28   #13
just-ice

 
Varsayılan

Konuyla ilgili araştırma yaparken bu tartışmaya rastladım ve belki diğer meslektaşlarımın da işine yarayacağı düşüncesiyle şu içtihadı paylaşmaya karar verdim:

YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2012/8165
Karar Numarası: 2012/9129
Karar Tarihi: 03.07.2012

"....Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine ( TMK m.701 ) konu bir taşınmazda elbirliği ( iştirak halinde ) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 3194 sayılı İmar Kanununun 18/son maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir.
Somut olayda, davacı davalıların 304 ( imar uygulaması ile 1482 ada 4, 1563 ada 2, 1565 ada 1, 167 ada 1, 1570 ada 13 ve 1571 ada 1 ) parsel sayılı taşınmazlarda murisleri Musa oğlu Molla Hasan’dan intikal edecek payı noterde 30.03.1981 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satmayı vaat ettiklerini ileri sürerek tapu iptali ve pay tescili istemiştir.
Gerçekten dava konusu taşınmazlar halen elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu ve henüz iştirakin çözülmediği anlaşılmış ise de, davacı elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi istemiyle Antalya Sulh Hukuk Mahkemesine 2011/789 Esas sayılı davanın açıldığını ve neticesinin beklenmesi gerektiğini savunmuş, temyiz dilekçesi ile birlikte de elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrildiğine ilişkin Antalya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/789 Esas, 2012/483 Karar sayılı ilamını ibraz etmiştir. Usul ekonomisi açısından mahkemece elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi istemiyle açılan davanın neticesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddi doğru değildir.
Öte yandan, yukarıda açıklandığı gibi elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, ortaklığa dahil başka bir kişiye satış vaadinde bulunması halinde iştirak çözülmese dahi satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Davacı tarafça temyiz dilekçesi ile birlikte dosyaya ibraz olunan Antalya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/789 Esas, 2012/483 Karar sayılı ilamının incelenmesinden vaat alacaklısı davacı ile vaat borçlusu davalıların iştirake dahil olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece 2011/789 esas sayılı dava dosyası incelenerek davacı ve davalıların iştirake dahil olup olmadıkları, başka bir deyişle Musa oğlu Molla Hasan’ın mirasçısı olup olmadıkları incelenmeden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunmadığından söz edilerek davanın reddi de doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.