Mesajı Okuyun
Old 20-06-2009, 11:21   #7
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sivil Toplumla Diyalog toplantısından...
Cumartesi, 20 Haziran 2009 01:51

Bugün kadın sivil toplum örgütlerinin hükümetle diyalogunu arttırabilmesi adına önemli bir adım atıldı. Uzun yıllardır kadın sivil toplum örgütlerinin mücadelelerini hükümet politikalarına yansıtmak için yaptıkları çalışmalar yavaş yavaş sonuç vermeye başladı. Ürün Güner’in kaleminden.


Uçan Süpürge Haber Merkezi
19/06/2009

Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (ABGS) tarafından düzenlenen “Sivil Toplumla Diyalog” toplantılarının ikincisi Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın katılımıyla 18 Haziran’da Ankara’da MEB Şûra Salonu’nda yapıldı. “Kadın ve Avrupa Birliği Süreci” gündemli diyalog toplantılarının ilki geçtiğimiz 6 Mart’ta aynı salonda yapılmıştı. Dünkü toplantıya Uçan Süpürge de katıldı.
ABGS büyükelçisi Oğuz Demiralp, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Büyükelçisi Marc Pierini, TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu başkanı Güldal Akşit, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve Devlet Bakanı Egemen Bağış toplantının açış konuşmalarını yaptılar.
Egemen Bağış, Avrupa Birliği yolunda sivil toplumla diyaloğun olmazsa olmaz bir koşul olduğunu ve kendisinin bakan olduğu günden bu yana bu diyaloğu sağlamak için çaba sarf ettiğini söyledi.
Toplantının zamanının kısıtlı olması nedeniyle, Türkiye’nin her yerinden gelen 500’e yakın kadın sivil toplum örgütleri temsilcilerinin bir kısmı söz alabildi. Uçan Süpürge adına söz alan Projeler Koordinatörü Ürün Güner, Bakan Egemen Bağış’a şunları söyledi:
6 Mart 2009 tarihinde, ilk kez düzenlenmiş olduğunuz Sivil Toplumla Diyalog toplantısında da Uçan Süpürge’yi temsilen yer almış ve kadın örgütlerinin sivil toplum örgütleri arasındaki önemini dile getirerek toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması noktasında adım atılması için somut önerilerde bulunmuştum. Biz Uçan Süpürge olarak Avrupa Birliği ile müzakere sürecini çok önemsiyoruz. Ancak, bugün maalesef Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz noktasında kötü bir dönemdeyken sizinle buluşuyoruz. Bugün artık maalesef, şiddete uğrayan kadınları koruyamayan ve korumak adına da hiçbir mekanizma geliştirmeyen bir hükümetle karşı karşıyayız ve bu noktada AİHM’in aldığı kararı çok önemsiyor ve olumlu buluyoruz (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, şiddete maruz kalan bir kadını koruyamadığı için Türkiye’ye ceza vermiş, ilk kez bir ülke kadına karşı şiddet konusunda böyle bir hükümle karşı karşıya kalmıştı). Bizim senelerdir dile getirdiğimiz şeyleri onlar yaptırım olarak hükümetin karşına getirmiş durumdalar. İşte bu noktada artık, bir Avrupa vizyonu yakalamanız için bize, kadın sivil toplum örgütlerine ihtiyacınız var. Somut öneriler noktasında ilk söyleyeceğim şeylerden biri erken evlilikler konusu. Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Güldal Akşit buradayken paylaşmak istediğim önemli bir başlık erken evlilikler.

Biz Uçan Süpürge olarak, uzun bir zamandır bu konuyla ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Bizlerin de lobiciliği ve yaptığı projeler sayesinde bu konu ön plana çıktı ve bir alt komisyon kuruldu Meclis’te, bu komisyonun uzun ömürlü olmasını ve 45 günle sınırlı tutulmamasını talep ediyoruz. Erken evlikliler gibi çözüme ulaştırılması gereken konular ele alınmalı komisyonun önceliği olarak.

Geçtiğimiz günlerde ABGS kanunu görüşüldü, sizin ABGS içerisinde sivil toplumla diyaloğu sürdürülebilir kılacak ve devamlı işbirliği sağlayacak bir birime ihtiyacınız var ve bu birim, kadın örgütleriyle belirli aralıklarla bir araya gelmeli ve ihtiyaçlarını tespit edip sorunlarına çözüm bulmalı. Bu birimlerde de alandan gelen, bu ülkeyi sivil toplum diyaloğu noktasında ulusal alanda olduğu kadar uluslararası alanda da temsil edebilecek genç yüzlerle çalışılması gerekiyor.

Bir diğer söz etmek istediğim nokta, kadın ve kültür-sanat ilişkisi. Bu ülkede, Türkiye’nin kadınlarının uluslararası anlamda penceresi olan, Türkiyeli sinemaseverleri kadın yönetmenlerin filmleriyle buluşturan iki film festivali var: Uçan Süpürge ve Filmmor. Bu festivalleri ayakta tutmak, uluslararası anlamda daha çok ses getirmelerini sağlamak adına bizlere pozitif ayrımcılık uygulanmalı ve bu festivaller daha çok destek görmeli.

Konuşmanızda “aile, en küçük sivil toplumdur” dediniz. Oysa ki girmeye çalıştığımız ve sizin Türkiye’nin üye olması için çaba sarf ettiğiniz Avrupa Birliği’nde “aile” kavramından önce “ birey” kavramı geliyor. Kadınları birinin annesi, birinin eşi, birinin kız kardeşi yerine “birey” olarak yetiştirebilen böyle bir algılayış yaratabilen bir toplumla ancak anlayış değişikliği olur. Bir diğer yandan “eğitim şart” diyorsunuz, bence eğitimden önce kararlı bir siyasi irade ve sürdürülebilir bir politika oluşturmalısınız toplumsal cinsiyet eşitliği için.

Pembe bir tablo çizdiniz, kadın-erkek eşitliği noktasında, oysa ki örneğin son yerel seçimlerde kadınların yerelde temsil oranları binde 6’da kaldı. Var olan kadın il ve ilçe belediye başkanlarının birçoğu diğer siyasi partilerden ve onların kendi partilerinde uyguladıkları kota sayesinde bu mümkün oldu.

Son olarak şunu belirtmek istiyorum: ABGS’nin bastığı ve burada dağıtılan Sivil Toplum Diyaloğu hibe programıyla ilgili kitapçığı buradaki herkes gördü. Bu kitapçıkta yer alan kadın projelerinin CFCU’daki değerlendiricilerinden biri bendim. Kadın örgütü temsilcisi olarak birçok yerel ve küçük kadın sivil toplum örgütünün proje kazanmasında emeği olan ve bunun için CFCU’da ciddi mücadele veren kadınlardan biri olarak CFCU gibi kurumların bizler gibi alanında uzman, ciddi bir tecrübe biriktirmiş kadınlarla gerek proje değerlendirme süreçlerinde gerekse uygulama süreçlerinde bir arada çalışması gerektiğine inanıyorum. Sayın bakan, değişim var diyorsunuz ama dönüşüm olabilmesi için bizlere ihtiyacınız var.
http://www.ucansupurge.org/index.php...id=120&lang=tr