Mesajı Okuyun
Old 19-06-2007, 13:34   #1
Av.Bilgen Savaş

 
Neşeli Yeni başlayanlara İstanbul

Maille gelen “Yeni başlayanlara İstanbul” şeklinde aşağıdaki hususları içerir kullanma kılavuzu ya da “en iyisi kullanmadan git bence” kılavuzu, doğduğum ve yaşadığım şehrin keşmekeşini ne güzel anlatıyor. Çok güldüm halimize. Meslekdaşlarımla paylaşmak istedim...


“Fermuarlı cebim var bir şey olmaz." demeyin. kapkaççılar beceremezse gaspçılar alacaktır o cep telefonunu. telefonu vermeden önce sim kartını geri isteyin. Cüzdanınızı da vermeyin hemen. "Bari kartları ver. İşine yaramaz onlar." deyin. Onları da geri alın. "yol paramı bırak." derseniz beş ytl de cebinizde kalır. Teşekkür edip yola devam edin. Zamanınız varsa polise uğrayın. Size çay ikram ederler. Çay içmiş olursunuz.

·Kötü yemekleri pahalıya iyi yemekleri çok pahalıya yersiniz.

·Şehrin yüzde 70 i karadenizli veya doğuludur.

·Nefret etmekten ve terk etmekten sakın çekinme , nasılsa yine dönecek ve yine seveceksin.

·Bu kenti ana caddelerde değil ara sokaklarda öğrenirsin , sokaklara karış.

·İstanbul sizi düşünür sizin yerinize..

·Trafik tabelası yok diye her yolu girilebilir, dönülebilir sanmayın; trafik tabelası var diye bir yolu tek yön, çıkmaz sokak falan da sanmayın, tabelalara fazla güvenmeyin.

·Eminönü’nde gün batımını izlerken gördüğünüz o havada turlayan martılar, sizin yarınki öğle yemeğiniz olacak. onları son kez canlı canlı görüyor olduğunuzu unutmayın, şevkat gösterin. Simit atın mesela onlara.

·Tinercilere aciyip iyi davranmaya kalkmayin.

·"Şehir merkezi-centrum" diye bir yer yoktur. arayıp durmayın.

·"Köprü bu saatlerde tıkalı mıdır ( boğaziçi ) ?" gibi bir soru anlamsızdır.

·Yağmur yağarken taksi bulmaya çalışmak beyhude bir çabadır. başınızın çaresine bakın.

·Evet, doğru. hiçbir yerden denize girilemiyor. tuhaf olduğunu biz de biliyoruz ama öyle.

·Yediginiz sey, yediginizi sandiginiz sey olmayabilir. beklentiniz ve elinizdekilerin uyusma orani odediginiz meblagdan bagimsiz bir degiskendir.

·Karşı her zaman sizin olmadığınız yerdir.

·Ne olmuş bizans sarnıcı ise. sabit pazar yapmamıza engel değil ki bu.

·Minibüsler ve özel halk otobüslerinin trafikte her şeyi yapma hakları vardır. itiraz etmeyin, tartışmayın, korna çalmayın, selektör yapmayın (uzun yaşamak istiyorsanız).

·Yolda yürürken size biri çarptiginda özür dilemesini beklemeyin, siz carptiysaniz da özür dilemek icin durmayin; zira herkesin acelesi vardir bi yerlere kosturuyorlardir.

·Sizle tartışan olursa "sen benim kim olduğumu biliyomusun lan?" diye sorun, lan'ı eksik etmeyin..

·Evet o trenler epey eski. bin yahu, bir şey olmaz.

·Taksim-Bakırköy arasi, cengaver dolmuş sürücüsüyle her zaman icin 20 dakika, bilemedin 25 dakika sürer; trafige bakip korkmayin.

·Mafyadan birini tanımıyorsan otopark için para isteyen birisine sert davranma. ya da blöf yap. en garantilisi, ver parayı olsun bitsin.

·Bol bol gezin dolasin, cünkü dünyanin en güzel sehrindesiniz. Besiktas'ta cay icin, Karaköy'de simit yiyin, Beyoglu'nda sarhos olun, Sirkeci'de trene binin, Eminönü'nde ucuza kelepir mallar bulun, Kadiköy'de kaybolun.

·Ustunuze elektrikli testereyle gelen birisini gorurseniz kacin. O adam şaka yapmiyor.

·Topkapı Sarayı Topkapi'da degil Sarayburnu'ndadir, bosuna Topkapi'ya gitmeyin.

·Yardım tekliflerini reddedin, kandırılabilirsiniz, dolandırılabilirsiniz . Ayrıca sizi kimse sevmiyor, İstanbul da sevmiyor, sevilmediğiniz yerde durmayın..