Alıntı: Yazan Av.Bülent Özkan Bence uykusuzluk bir sorun değil bir tercihtir. Aslında uykusuzluk elinizde olmayan nedenlerden değil bizatihi kendi kendinize ortaya çıkardığınız ve kendi kontrolünüzde olan bir süreçtir. Önceleri uyumak istemedeğiniz için direnirsiniz. ne bileyim kitap başında uyuyakalırsınız, tv başında uyuyakalırsınız ama sonunda başarırsınız. Bir süre sonra beyniniz uyumamayı seçer. İradenize karşı çıkamazYani beyninizi uyumamaya programlayan sizsinizdir. Bu da iradenizin kuvvetli olduğunu gösterir. Saygılarımla...

Sayın Bülent Özkan, yukarıda yazmış olduğunuz süreç gerçekten bir uykusuzluk sebebi ama maalesef iş aslında göründüğü kadar basit değil.

Sevgili Admin'imizin bu konuyu açmasına çok mutlu oldum çünkü uykusuzluk konusu ülkemizde henüz pek ciddiye alınmıyor. Bakın biz hukukçular bile günlük strese bağlayıp buz dağının görünen yüzüyle yetiniyoruz.

Ben de yıllardır uykusuzluk çektiğim için bu konuda yaptığım amatörce araştırmalar sonucu doktorların tespit ettiği 80 çeşit uyku hastalığı olduğunu öğrendim. Bunlardan en sık rastlananlar insomnia, uyku apnesi, hipersomnia, huzursuz bacak sendromu ve narkolepsi. Mesela huzursuz bacak sendromundan yıllardır muzdarip pek çok hasta internetteki yabancı siteleri okuyarak kendi teşhislerini koyup tedavilerini geliştirmişler.

Uyku hastalıkları ile ilgili gerçek anlamda bilimsel çalışmalar geçen yüzyılın başında Amerika ve Avrupa'da başlamış. Bizde ise konuyla ilgilenme seksenli yılların başında bir kaç bilim adamının yurtdışı çalışmaları ve yurda döndüklerinde bu işle ilgilenmeleri ile başlamış ve de doksanlı yıllara kadar iki üniversite kliniğinde çalışan, ancak uğraşanların dışında kimsenin fazla ilgilenmediği bir tıp alanı olarak varlığını sürdürmüştür.

Şu anda bu konuda bilgili doktor sayısının ve uyku laboratuvarlarının artmış olmasına rağmen doktor doktor dolaşıp hastalığına teşhis koyduramayan ve çok zor durumda olan o kadar çok uyku hastası varki.

Uyku kalitesinin bozulması insanların sağlığını son derece olumsuz yönde etkiliyor; iyi uyumayan kişilerde yorgunluk ve uyku hali, iş verimi ve dikkatte azalma meydana geliyor. Bu da iş ve trafik kazalarında mal ve can kaybına neden oluyor.

Tedavi edilmeyen uyku sorunlarının kalp krizi, hipertansiyon, depresyon gibi ciddi sağlık sorunlarına da yol açabiliyor.

Bakın Amerikan bilim dergisi Wired en çok merak edilen soruların yanıtlarını derlemiş.
"Neden uyuyoruz" sorusunun cevabı tabii ki net değil ama ilginç, alıntı Pazar Vatan'dan:

"Bütün memeliler uyuyor. Bu o kadar önemli ki insan uyumadığında yemek yemediğinden daha hızlı ölüyor. Ancak neden olduğunu kimse tam olarak bilmiyor. Evet uyurken dinleniyoruz ama televizyon izlerken de dinleniyoruz. O halde işin sırrı beyinde olmalı. Bir teoriye göre uyanıkken beyinimizde bir madde birikiyor, uyku da bu maddeyi temizliyor. Maddenin ne olduğu bilinmiyor."

Ben bu konuda çok doluyum, bir dokunup bin ah işittiniz öyle değil mi

Az uyuyarak çok iş başarmak kulağa çok güzel geliyor ama bazı bünyeler 4 saat uykuyla yetinirken bazısı 8 saate ihtiyaç duyuyor. Sizden ricam uykusuzluk çekiyorum diyen % 68 civarındaki arkadaşların stres deyip geçmemeleri, uykusuzluklarının nedenini araştırmaları ve uyku düzenlerine dikkat etmeleri çünkü uykusuzluğun faturası çok ağır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken hususlar Adminimizin bahsettiği sitemizde mevcut. Sorusu olan tüm uykusuz arkadaşlara elimizden geldiği kadarıyla yardımcı olmaya çalışıyoruz.

(Lütfen bunu reklam olarak kabul etmeyin, hiçbir kar amacı gütmeyen hukukçular olduğumuz ve Sayın Admin sitemizden bahsettiği için rahat davrandım )