Mesajı Okuyun
Old 28-12-2008, 00:44   #2
Av.Necati Yaşbey

 
Varsayılan

Bu konudaki içtihatlar tahsisten itibaren 10 yıllık süre geçmeden haciz uygulanamıyacağını söylüyor. Yasal 10 yıllık süre dolmadan haciz mümkün gibi görünmüyor. Aşağıda eklediğim Yargıtay kararlarında da görüleceği gibi ödeme konusu hiç araştırılmadan tahsisten itibaren 10 yıllık sürenin geçmesi gerektiği belirtiliyor.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/846

K. 2005/4966

T. 10.3.2005

• ŞİKAYETİN SÜREYE TABİ OLMAMASI ( Belediyelerce Tahsis Olunan Arsalar Yapılar ve Bu Arsalar Üzerinde Yapılan Bina İle Meydana Gelen Taşınmaz Mallar Tahsis Tarihinden İtibaren 10 Yıl Süre İçinde Haczedilemeyeceği )

• HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ ( Belediyelerce Tahsis Olunan Arsalar Yapılar ve Bu Arsalar Üzerinde Yapılan Bina İle Meydana Gelen Taşınmaz Mallar Tahsis Tarihinden İtibaren 10 Yıl Süre İçinde Haczedilemeyeceği )

• BELEDİYELERCE TAHSİS OLUNAN ARSALAR YAPILAR ( Bu Arsalar Üzerinde Yapılan Bina İle Meydana Gelen Taşınmaz Mallar Tahsis Tarihinden İtibaren 10 Yıl Süre İçinde Haczedilemeyeceği )

775/m.34


ÖZET : 775 Sayılı Gecekondu Kanunu'nun 34. maddesine göre ( anılan kanun hükümlerine göre belediyelerce tahsis olunan arsalar, yapılar ve bu arsalar üzerinde yapılan bina ile meydana gelen taşınmaz mallar, tahsis tarihinden itibaren 10 yıl süre içinde haczedilemez ) sözü edilen hüküm emredici nitelikte ve kamu düzeni ile ilgili olduğundan bu konudaki şikayet süreye bağlı değildir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 775 Sayılı Gecekondu Kanunu'nun 34. maddesine göre ( anılan kanun hükümlerine göre belediyelerce tahsis olunan arsalar, yapılar ve bu arsalar üzerinde yapılan bina ile meydana gelen taşınmaz mallar, tahsis tarihinden itibaren 10 yıl süre içinde haczedilemez ) sözü edilen hüküm emredici nitelikte ve kamu düzeni ile ilgili olduğundan bu konudaki şikayet süreye bağlı değildir.
Mahkemece Belediye Başkanlığından mahcuz taşınmazlara 775 Sayılı Yasa gereğince kooperatif adına tahsis edilip edilmediği sorulmadan, şikayet konusu taşınmazın 775 Sayılı Yasanın 3414 Sayılı Yasa ile değişik 34. madde kapsamında olduğu ve kanunen haczi mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Bu nedenle alacaklı şirket tarafından borçlu kooperatifin tapu kaydına konan haczin icra müdürlüğünce fekkine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
İcra Müdürlüğünün kendiliğinden haczin kaldırılmasına karar vermesi doğru değildir. Mahkemece yukarıda bildirildiği gibi haczedilen taşınmazın 775 Sayılı Yasa gereğince borçlu kooperatifçe adına tahsis edilip edilmediği belirlenmesi, bu nitelikte ise şikayetin süreye bağlı olmadığı düşünülmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 10.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/9787

K. 2002/3704

T. 16.5.2002

• İFLAS DAVASI ( Davalı Kooperatifin Davacı Tarafından Yapılan İşin Bedelini Ödememesi Üzerine Alacak Karşılığı Verilen Haksız Yere Senede İtiraz Etmesi )

• GECEKONDU ÖNLEME BÖLGESİNDE KURULU OLAN KOOPERATİF ( Bu Malların Haczedilememesi Nedeniyle İflas Masasının Teşekkülünün Mümkün Olmaması-İflas Davasının Reddi )

• İFLAS MASASININ TEŞEKKÜL EDEMEMESİ ( Borçlunun Hacze Kabil Malının Bulunamaması Nedeniyle )

2004/m.156,158,184

775/m.34


ÖZET : Davalı Kooperatif vekili, müvekkilinin gecekondu önleme bölgesinde kurulduğunu, 775 Sayılı Gecekondu Kanunu'nun 34.maddesine göre mallarının haczedilemeyeceğini bildirmiştir. 775 Sayılı Kanunun 34.maddesinde tahsis edildiği tarihden itibaren tahsis edilen arazinin 10 yıl süreyle haczedilemeyeceği hükme bağlanmıştır. İİK.nun 184.maddesine göre iflas masasını müflisin haczi kabil malları oluşturur. Başka malvarlığı bulunmayan bir kooperatifin iflası halinde iflas masasının teşekkülünün mümkün olup olmadığı, üzerinde durulmadan ve karar yerinde tartışılmadan iflasa karar verilmesi isabetsizdir.
DAVA : Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de davanın niteliği itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı kooperatifin müvekkili şirket tarafından yapılan işin bedelinin ödenmediğini, alacak karşılığı verilen senede dayanarak başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek davalının itirazının kaldırılmasına ve iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatifin gecekondu bölgesinde bulunduğunu, mallarının haczedilemeyeceğini, senedin teminat senedi olduğunu, müvekkili kooperatifin senet bedeli kadar borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalı kooperatifin kombi senedine bağlanmış borcun ödendiğini kanıtlayamadığını, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin delil bulunmadığı, depo emrine tebliğine rağmen ödeme yapılmadığı gerekçesiyle davalının iflasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı Kooperatif vekili, müvekkilinin gecekondu önleme bölgesinde kurulduğunu, 775 Sayılı Gecekondu Kanunu'nun 34.maddesine göre mallarının haczedilemeyeceğini bildirmiştir. 734.Sayılı Kanunun 34.maddesinde tahsis edildiği tarihden itibaren tahsis edilen arazinin 10 yıl süreyle haczedilemeyeceği hükme bağlanmıştır. İİK.nun 184.maddesine göre iflas masasını müflisin haczi kabil malları oluşturur. Başka malvarlığı bulunmayan bir kooperatifin iflası halinde iflas masasının teşekkülünün mümkün olup olmadığı, üzerinde durulmadan ve karar yerinde tartışılmadan iflasa karar verilmesi isabetsizdir.
Diğer taraftan davacı şirket davalı kooperatifin inşaat işini üstlenmiştir. Taraflar arasında başka bir ilişki bulunmadığına göre tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulması da kabul şekli itibariyle isabetli görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.5.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.