Mesajı Okuyun
Old 06-09-2013, 10:59   #11
Av. V. Gözde Arıkaya

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım cevabınız için teşekkür ederim. Ben de şikayet yoluna gitmeyi uygun buluyorum aslında. Ancak; yakın tarihli Yargıtay kararları, ergin çocuğun eğitimine devam etmesi halinde iştirak nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesi gerektiği yönünde. Aşağıda bir örnek karar ekledim. Bu nedenle, icra mahkemesinin, "çocuğun okuyup okumadığının tespiti icra dairesinin görev ve yetkisinde değildir" gibi bir gerekçeyle, şikayetimi reddetme ihtimalini yüksek görüyorum. Bu nedenle dava açmaya karar verdim.

Yardımlarınız için çok teşekkür ederim. İyi çalışmalar.


YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ

Esas No : 2012/8788
Karar No : 2012/13834

♦İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASI
♦İŞTİRAK NAFAKASININ YARDIM NAFAKASINA DÖNÜŞMESİ
♦YOKSULLUĞA DÜŞEBİLECEK ALTSOY

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davada, boşanma davasıyla hükmedilerek daha sonra açılan arttırım davalarıyla müteaddit defalar arttırılarak en son 150 TL olan iştirak nafakasının, davalının 18 yaşını doldurmuş olması ve sigortalı bir işte çalışıyor olması nedeniyle kaldırılması talep edilmiştir.

Davalı, halen üniversite hayatı devam ettiğinden ve ekonomik gücü de yetersiz olduğundan davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davalının 2007 yılından beri sigortalı olarak çalışmaya başladığı, 2009 yılında açıköğretim programına göre sosyal bilimler fakültesine kaydını yaptırdığı, halen bir mağazada satış danışmanı olarak çalıştığı, işe giriş tarihi dikkate alındığında çalışma yönünde tercihte bulunup bu duruma uygun eğitim programı seçtiği, bu nedenle kendi şartlarına göre hem çalışıp para kazanma hem de eğitimine devam etme yolunu seçtiği, nafakanın kaldırılması için gerekli yasal koşulların oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafında temyiz edilmiştir.

TMK.nun 328/1.maddesi hükmü gereğince “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” Aynı yasanın 2.fıkrasında ise, “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” Hükmü mevcut bulunmaktadır.

Bu hale göre iştirak nafakasının TMK.nun 328/2.maddesi hükmü gereğince yardım nafakasına dönüşmesi çocuk ergen olduğu halde eğitimi devam ediyorsa mümkündür.

TMK.nun 364/1.maddesinde “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.” Hükmü mevcuttur. Her iki hükmün birlikte değerlendirilmesi halinde, davalının eğitime devam etmesi sebebiyle şartları değerlendirilerek, tarafların gelir ve içinde bulundukları muhtaçlık durumu, yoksulluğa düşecek olma şartı göz önünde bulundurularak nafakanın kaldırılmayarak yardım nafakası olarak devamı gerekirken, davanın kabulü bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.