Mesajı Okuyun
Old 25-03-2013, 08:53   #14
AV.MELTEM2435

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan magistra175
Kefalet sözleşmesinin adi veya müteselsil kefalet olarak akdededilmesinde eşin rızası bakımından bir farklılık yoktur. Lütfen bu konuda tereddüt içeren açıklamalardan kaçınalım; aksi halde tereddütlere mahal verebiliriz. Diğer yandan kambiyo senedine aval vermek suretiyle kişisel teminat sağlayan kimselerin eşinin rızası alınması kanaatimce gerekmez. Bu soruyu hocama da yönelttiğim de hocam da gerekmediğini belirttir(bu arada kendisi ticaret hukuku hocasıdır) Ancak bu konuda bazı Borçlar Hukuku hocaları aksi yönde görüş belirtebilirler. Fakat bu görüşlerin uygulamada kabul edilmeyeceğini zannediyorum. Zira kefalet ve aval farkı hukuki kurumlardır. bu farklılığı belirten Tandoğan aynen şöyle demektedir: "Aval, farklı bir müessesedir ve kefalete ilişkin hükümlere ona kıyas yoluyla bile uygulanamaz"(Tandoğan Özel Borç İlişkileri cilt II sayfa 713" Bu farklılıklara ilişkin bazı noktaları belirtmek gerekirse; 1) Kefalet fer'i bir nitelik taşımasına karşın, aval asıl ilişkiden soyut olarak varlığını devam ettirir. 2)Kefalet ve avalin tabi olduğu şekil şartları da birbirinden farklıdır. Aval şerhinin kambiyo senedinin üstüne veya alonj üzerine atılması gerekirken, kefaletin asıl borç senedi üzerinde gösterilmesine lüzum yoktur. 3) Kefalette alacaklının haklarına halefiyet söz konusu olduğu halde, aval veren ödemede bulunmakla, aval verdiği kişi veya ona karşı sorumlu olanlara aleyhine bağımsız bir rücu hakkı kazanır ve halefiyetten yararlanamaz.4) TTK ya göre asıl borçluya karşı zamanaşımı kesilmesi yalnız ona karşı hüküm ifade eder; aval verene karşı ileri sürülemez. TBK 155 göre asıl borçluya karşı zamanaşımı kesilince kefile kaşrı da kesilmiş olur. 5) aval veren TBK 600 hükmüne göre vadeden itibaren bir ay içinde asıl borçlunun takip edilmediğini ileri sürerek borçtan kurtulamaz. Bunlar gibi başkaca sebeplerle aval ile kefaletin farklı teminat kurumaları olduğu açıktır. Durum böyle olunca kefalet sözleşmesi için öngörülmüş bir şekil şartının kıyas yoluyla avale de uygulanması bahis konusu olmaz. Ticari hayatın ihtiyaç duyduğu hızlılık ve güvenilirlik de buna izin vermez. Yakın zamanda uygulama bu yönde içtihat gelişeceğini hep birlikte göreceğiz. Danışmanı olduğunuz şirkete bu yönde mütala vermeniz de hiç bir sakınca yoktur.

E. Uygulama alanı

MADDE 603 - Kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına ilişkin hükümler, gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere[/color] de uygulanır.

bende maalesef aval daha sorumluluk veren bir hukuki kurumdur ve evleviyetle uygulanır makaleleri ile karşılaştım ve hep birbirinden farklı... O sebeple tartışma açtım hala net değilim. Herkese çok çok teşekkürler...