Mesajı Okuyun
Old 23-03-2013, 12:24   #8
Av.Melih Tatlı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sibell
sayın meslektaşım konuyla ilgili araştırma yapaken Borçlar Kanunu md 584 gerekçesine bakarak yasa koyucunun amacını tespit etmek istemiştim. zira uygulamada bu maddenin her aşamada ve her ticari işte uygulanması mümkün değildir. konuyla ilgili adi kefalet müteselsil kafelet ayrımı kanaatimce önem arz etmektedir. gerekçeden bu sonuca vardım. fikrinizi paylaşmanızı isterim.

saygılarımla

GEREKÇE:
Madde 584 (III. Eşin rızası)
Maddenin birinci fıkrasına göre, kefalet sözleşmesinde eşin rızasının, sözleşmenin kurulmasından
önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Ancak, fıkrada bu kuralın iki istisnasına
yer verilmiştir. Birinci istisna, mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olması, ikincisi eşlerden
birinin yasal olarak ayrı yaşama hakkının doğmuş olmasıdır. Söz konusu istisnalardan birinin varlığı
durumunda, eşin rızası aranmayacaktır.
Maddenin ikinci fıkrasında ise, eşin rızasının aranmadığı diğer bir istisnalara yer verilmiştir. Buna
göre, kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya âdi
kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde
azalmasına sebep olmayan değişiklikler için de kefilin eşinin rızası aranmayacaktır.
Maddenin düzenlenmesinde, kaynak İsviçre Borçlar Kanununun 494 üncü maddesi göz önünde
tutulmuştur.
Madde 599

Sayın Meslektaşım gerekçede de kanun maddesindeki açık düzenlemede olduğu gibi adi kefalet ve müteselsil kefalette eşin rızası yönünden bir ayrım yapılmadığını düşünüyorum. Bu sebeple, Kambiyo senedindeki kefalette de eşin rızasının kanunen aranması gerektiğini düşünüyorum. Saygılarımla.