Arkadaşlar, bundan iki gün önce icra dairesinde dosyalarımı incelerken o esnada orada bulunan bayan avukat arkadaşımıza, yaptığı icra takibinden ötürü borçlu tarafından önce küfürler ve hakaretler içeren sözlü saldırı ve arkasından fiili saldırı yapıldığına şahit oldum. Bir meslektaşımıza, üstelik bir bayana karşı yapılan bu saldırıya müdahale ettim ve saldırganı tutmaya çalıştım o esnada icra memuru akadaşlar bayan avukatı odanın dışına çıkardılar, halen icra dairesinde bulunan saldırgana bir avukata karşı nasıl davranıyorsun üstelik karşındaki bir bayan ve adliye içerisindeyiz diye çıkıştım.Bunun üzerine özür dileyeceği yerde bana da hakaret etti ve o esnada bir de kafa attı. Yaşanan arbedeyi varın siz tahmin edin.Yapılan saldırı o kadar ani oldu ki ben de anlayamadım ve bir anda burnum kanadı. Gerçi saldırganı etkisiz hale getirdim ama iş işten geçti. Bir müddet sonra memur arkadaşlar saldırganı yakaladılar ve rutin işlemlerden sonra barodaki meslektaşlarımızın ve savcılığın duyarlılığıyla saldırgan o gün tutuklandı.
Avukatlık kanununun " AVUKATA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR" başlıklı 57.maddesinde : Görev sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır. deniyor. Hakimlere karşı bu suçun işlenmesi durumunda hükmedilen cezanın alt ve üst sınırları nedir ve uygulamada nasıl cereyan ediyor? Bu suçlarla ilgili yargıtay kararları var mı? Suçun avukata karşı işlenmesiyle hakim ve savcılara karşı işlenmesi teoride aynı görünüyor ama genel olarak bu durum uygulamaya nasıl yansıyor? Bu hususların tartışılması gerektiğini düşündüm zira mağdur olan bizzat biziz, bizim meslektaşlarımız...(Sitemizde halen mevcut olan hiç tehdit edildiniz mi anket sorusuna Hayır hiç tehdit edilmedim demiştim ama bu cevabı verdikten bir kaç gün sonra menfur bir saldırıya uğradım.. Kaderin cilvesi mi acaba?)