Alıntı: Yazan Saim Verdiğiniz ifadeler sanıyorum Sn.Nihat Yavuz'un kişisel kanaati. Yasada İcra takibinden önce veya sonra Menfi tespit davası açılabilir şeklinde hüküm vardır. Bu hükümde, İcra takibinden önce ikame edilecek Menfi tespit davalarında İİK.68. madde normlarına uygun bir belge olmalıdır şeklinde bir sınırlandırma yoktur. ilk neden budur. İkinci neden şudur: Bilindiği gibi icra hukuku işlemleri ve bu arada takip hukuku maddi anlamda kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz. Yani genel mahkemelerden hüküm alınmasına ve takip hukukundaki neticenin ortadan kaldırılmasına engel yoktur. Bu anlamda da borçlu olduğundan bahisle hakkında icra takibi açılan ve ancak itiraz nedeniyle sadece "takip hukuku" temelinde duran alacak talebinin, "maddi hukuk anlamında kesin bir biçimde" ortadan kaldırılmasını istemek hakkına borçlu sahiptir ve bu anlamda "hukuki menfaati" vardır, düşüncesindeyim. Yani bu benim fikrim ve gerekçem... Yoksa sizin yazdığınıza bir eleştirim yok efendim. Saygılarımla.

Eleştirilerinize her zaman açığız efendim

Benim soruya konu olaydaki kişisel kanaatim menfi tespit davası açılmasına gerek olmadığı, elbette açılamaz yasaktır demiyorum, denilemezde zaten.

Elinde hiç bir belge olmayan alacaklı doğal olarak ilamsız takip yapmış ve borçlunun itirazı üzerine takip durmuş, devamında alacaklı itirazı iptal ettirmek için dava açmamış, borçlu için icra tehdidi oluşturacak bir durum yok.

Bu durumda zaten yeterince yoğun olan mahkemelerin meşgul edilmesini, yargılama gideri yapılmasını, talebinde ısrarcı olmayan alacaklıdan vekalet ücreti alınmasını çok doğru bulmuyorum.