Mesajı Okuyun
Old 22-04-2008, 17:08   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
KKİS göre müteahhit,KKİSindeki kendisine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirmediği sürece tazminat-alacak talepleriyle karşılaşabilir.
KKİS de iskan ruhsatının alınması müteahhide düşen bir yükümlülük ise bu takdirde mal sahibi,karşı edimi olan tapuların tescili vs. yükümlülüklere uymak zorunda olmadığı gbii,gecikme süresince sözleşmede de var olduğu takdirde kazanç kayıplarını,kira kayıplarını müteahhitten talep edebilir.
Yine iskan ruhsatının anılmaması geç teslime gireceğinden (sadece fiili teslim değil hukuki anlamda teslim de önemlidir) cezai şart ve mahrum kalınan kira bedelleri dahi talep edilebilir.
Örneğin;iskan ruhsatı alınmamış ancak taşınmazlar kiraya verilmiş ve elektrik-su abonelikleri tamamlanmış dahi olsa,mal sahibi bu iskan bedeli kadar mal sahibine borçludur.Yine iskanın alınması için ödenmesi gereken SSK prim borçları,harçlar,ilişik kesme bedelleri,iskan alınmadığı için kullanılan şantiye elektriği ile narmol mesken elektriği arasındaki farklar,iskan alındıktan sonra kat irtifakına geçilmesi gerekmesi sebebiyle tapu dairesine ödenmesi gereken ruhsat harçları vs tazmin edilecek borçlar arasında sayılabilir.
Sizin olayınızda elektrik abonelği olsa dahi,bu aoxbonelik mesken edğil,müteahhidin inşaat yaparken aldığı şantiye aboneliğidir.Mesken abonelğinin elektrik tüketim çarpanı ile şantiye aboneliğinin çarpanı arasında yaklaşık 1,5 kat fazlalık mevcuttur.mesken sahipleri iskan alınıncaya kadar bu elektriği kullanacakları için aradaki tüketim farkı kadar müteahhit sorumludur.
Açacağınız davada;
İskan ruhsatının alınmaması sebebiyle fazlaca ödenen elektrik bedelleri,abonelik yapılması gerektiğinden mesken abonelği bedelleri,SSK prim bedelleri,iskan harçları bedelleri ,kat irtifakı için yatırılması gereken tapu harç bedelleri,iskanıolmayan dükkanlar var ise bunlar iskan raporu olmaksızın Belediye tarafından işletme ruhsatı verilemeyeceğinden bunlardan doğan kira kayıpları ve eğer yine sözleşmede hüküm var ise iskanın zamanında alınmamasından doğan gecikme tazminatına dair bedelleri talep edebilirsiniz.
Ayrıca iskan alınacağı düşüncesiyle KKİS göre verilmesi gereken tüm tapular müteahhide verilmiş ise yukarıdaki taleplerinizden vazgeçip,fazladan verdiğiniz tapunun iadesi için dahi dava açabilir yada son tapuyu vermekten aynı sebeblerle imtina edebilirsiniz.Ya da yukarıdaki taleplerinizi ileri sürüp,tedbiren verilmesi gereken tapuyu vermekten imtina ettiğinizi ödemelerden sonra tapu devrine derhal hazır olduğunuzu beyan edebilirsiniz.Tabiki bunlar olayın özellikleri bilinmeden verilen genel bilgilerdir.
Saygılarımla
T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/7452

K. 2005/2817

T. 6.5.2005

• KİRA KAYBI GİDERİNİN TAZMİNİ TALEBİ ( Eserin Sözleşmeye Göre Teslimi Gereken Tarihten İfanın Tam Olarak Yerine Getirildiği Ve Eserin İş Sahibine Teslim Edildiği Tarihe Kadar Olan Süre İçin İstenebileceği - Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi )

• KAR KAŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ ( Kira Kaybı Talebi - Eserin Sözleşmeye Göre Teslimi Gereken Tarihten İfanın Tam Olarak Yerine Getirildiği Ve Eserin İş Sahibine Teslim Edildiği Tarihe Kadar Olan Süre İçin İstenebileceği )

• İSPAT ( Kira Kaybı Talebi - Eserin Arsa Sahibine Teslim Keyfiyetini Kanıtlama Yükünün Yüklenicide Olduğu )

• ESER SÖZLEŞMESİ ( Kira Kaybı Talebi - Eserin Arsa Sahibine Teslim Keyfiyetini Kanıtlama Yükünün Yüklenicide Olduğu )

818/m.355


ÖZET : Dava Borçlar Yasasının 355 ve devamı maddelerinde tanımlanan eser sözleşmesinin bir türünü oluşturan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybı giderim istemine ilişkindir.
Kira kaybı kural olarak eserin sözleşmeye göre teslimi gereken tarihten, ifanın tam olarak yerine getirildiği ve eserin iş sahibine teslim edildiği tarihe kadar olan süre için istenebilir. Eserin arsa sahibine teslim keyfiyetini kanıtlama yükü de yüklenicidedir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat Sadık Tahtakılıç ile davalı vekili avukat Naci Işık Morova geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava Borçlar Yasasının 355 ve devamı maddelerinde tanımlanan eser sözleşmesinin bir türünü oluşturan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybı giderim istemine ilişkindir.
Davacı vekili 17.12.1990 tarihli dava dilekçesi ile 9.9.2002 günlü ıslah dilekçesinde müvekkili ile davalı taraf arasında 18.5.1983 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi 19.6.1984 tarihli ek sözleşme düzenlendiğini, sözleşmelerle davalı yüklenicinin davacıya ait Ankara-Çankaya Gaziosmanpaşa-Köroğlu caddesinde yer alan arsa üzerine %50 oran üzerinden daire karşılığı inşaat yapmayı üstlendiğini ancak edimini gereği gibi ifa etmeyip 1.9.1986 tarihinden itibaren temerrüde düştüğünü inşa edilen binadaki 3-4-7 ve 8 nolu daireler ile 9 nolu dükkanın tamamının müvekkiline isabet ettiğini 10 nolu dükkanın %64.22 payının mahkeme kararıyla verildiğini 9 nolu dükkanın zemin katta oluşu ve kullanım için fazla bir restorasyona ihtiyaç göstermediğinden Aralık 1995 tarihinde kiraya verildiğini dairelerin ise büyük ölçüde masrafı gerektirdiğinden kullanılamadığını zaten teslimin gerçekleşmediğini bu nedenle maddi kaybın doğduğunu ileri sürerek, dava dilekçesinde belirtilen kira alacağı dışında kalan 3-4-7 ve 8 nolu dairelerin 17.12.1990 tarihinden itibaren, 9 nolu dükkanın da yine 17.12.1990 tarihinden 1.12.1995 tarihine kadar kiradan mahrumiyet alacağının BK. 83/2 uyarınca bilirkişi marifetiyle belirlenecek döviz hesabı miktarı üzerinden uyuşmazlığın mahiyeti ve davalının tacir sıfatı nazara alınarak TTY.21/2 hükmü de göz önünde tutularak reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine ayrıca Ankara 12.Asliye Hukuk Hakimliği kararı ile %64.22 arsa payı davacıya verilen 10 nolu dükkanda uğranılan kira mahrumiyetinin de hisse oranında davalıdan tahsiline fazlaya dair hakların saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili Av.Naci Işık Morova savunmasında davacının daha önce aynı konu ile ilgili olarak dava açtığını aynı mahkemenin 2000/29 esas sayılı dava dosyasında davanın görüldüğünü mülkiyeti müvekkiline ait bulunan 10 nolu dükkanın %64.22 arsa payının davacıya verildiğini mahkemece verilen bu kararın Yargıtay'ca onanarak kesinleştiğini davacının uğradığını iddia ettiği tüm zararlarının karşılandığını, diğer yandan inşaatın sözleşme ve buna ek sözleşme uyarınca inşa edilip 17.3.1987 tarihinde bitirilerek iskan ruhsatının alındığını bu nedenle davalının sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Yerel mahkemede yapılan yargılama sonucunda davacının asıl davası ile ek davasının iki bölümden oluştuğu bu bölümlerden birincisi olan eserin imalatındaki ayıp nedeniyle davacı yararına oluşan maddi giderim hususundaki çekişmenin 2000/594 esas 2001/20 karar sayılı dava dosyasında çözümlendiği verilen kararın ise kesinleştiği yine aynı asıl dava ile ek davanın ikinci konusunu oluşturan kira mahrumiyetinden kaynaklanan tazminata ilişkin dava bölümünde ise asıl davada bu konuyu karara bağlamayan yerel mahkeme kararının davacı tarafından onanmasının istendiği bu durumda davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı yanca temyiz olunmuştur.
Eser sözleşmesi taraflara karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir iş görme akdidir. Yüklenici, eseri sözleşme koşullarına teknik ve sanatsal kurallara ve amaca uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etmekle iş sahibi ise iş bedelini ödemekle mükelleftir.
Somut olayda Ankara ili Çankaya ilçesi Gaziosmanpaşa Köroğlu caddesinde yer alan ada no 5506 parsel no 20'de kayıtlı taşınmaz davacıya aittir. Bu yere davalı kat karşılığı inşaat yapmayı üstlenmiştir. Yanlar arasında Ankara 4.ncü Noterliğinde 18.5.1983 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi 19.6.1984 günlü ek sözleşme düzenlenmiştir. Davalı yüklenici sözleşme gereği inşaatın yapımına başlamış ancak eseri sözleşme koşullarına fen ve tekniğe uygun olarak meydana getiremediğinden yanlar arasında uyuşmazlık çıkmıştır. Bunun üzerine arsa sahibi davacı tarafından davalı hakkında açılan ve Ankara 12.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/594 Esas 2001/20 Karar sayılı dava dosyasında görülen davada fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla eksik ve ayıplı imalattan kaynaklanan nefaset farkı, kira mahrumiyeti nedeniyle maddi giderim tutarı 75.000.000 TL karşılığı davalıya ait bir dükkan ile yine ona ait bir numaralı daire üzerinde ve bu iki parça taşınmaza karşı davalı muarazasının meniyle takas-mahsup hükümleri gereğince bu iki gayrimenkule ait hisselerin hükmen tapu sicilinde uhdesinde bırakılmasına ve bu iki parça taşınmazın 75.000.000 TL talep değerini aşması halinde taşan kısmın ayrıca nakit olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş yapılan yargılama sonucunda taraflar arasında düzenlenen 18.5.1983 ve 19.6.1984 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşaatın sözleşme hükümlerine göre yapılması halinde yükleniciye ait olan 10 nolu 151683/768000 arsa paylı dükkanın %62.22 payına tekabül eden 97410/151683 payının davacı arsa sahibi üzerinde ipkası ile %35.78'e isabet eden 54227/151683 payının iptali ile yüklenici adına tapuya tesciline karar verilmiş karar Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşmiştir. Bu dava dosyasında yapılan yargılama sürecinde eldeki dava 1990/763 esasta kayıtlı iken birleştirilmiştir. Daha sonra görülen lüzum üzerine kira giderimi istemiyle ilgili bölüm ayrılmış yeni bir esasa kayıt yapılarak 1992/981 esas numarasını almıştır.
2000/594 esas 2001/20 karar sayılı dava dosyasında dava konusu olarak sadece nefaset farkı ile ilgili kısım kalmış yargılama bu kapsamda sonuçlandırılmıştır. Eldeki davada istenen kira giderimi ile ilgili konuda herhangi bir karar verilmemiştir. Bu bakımdan davacının mevcut talebi açısından davalı yararına usuli kazanılmış hakkın oluşması mümkün değildir.
Diğer yandan davalı taraf eserin sözleşme koşullarına uygun olarak imal edilip yapı kullanma izin belgesinin alınıp davacıya teslim edildiğini savunmuş dosyaya iki adet fotokopi iskan izin belgesi sunmuştur. Oysa davacı yan kendisine bırakılan 7 ve 8 nolu iki daire ile iki dükkanın yapı kullanma izin belgesinin alınmadığını tüm bağımsız bölümlere ilişkin fiili teslimin halen gerçekleşmediğini bomboş ve bir harabe halinde durduğunu sadece 9 nolu dükkanın 1995 yılında kiraya verildiğini ısrarla ileri sürmüştür. Kira kaybı kural olarak eserin sözleşmeye göre teslimi gereken tarihten, ifanın tam olarak yerine getirildiği ve eserin iş sahibine teslim edildiği tarihe kadar olan süre için istenebilir. Eserin arsa sahibine teslim keyfiyetini kanıtlama yükü de yüklenicidedir.
Yerel mahkemece anılan konularda hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya, yönteme ve tüm dosya içeriğine uygun olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş binaya ilişkin genel ve ferdi iskan ruhsatı, ilgili merciinden getirtilmeli konusunda uzman iki inşaat mühendisi ve hukuki yorum ve nitelendirmede yardımcı olmak üzere bir hukukçu bilirkişi tayin edilerek oluşturulacak bu bilirkişi heyeti ile yerinde tatbiki keşif yapılarak sözleşme içeriği, iskan izin durumu ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilerek somut gerçek her türlü tereddüt ve kuşkudan uzak bir şekilde saptanmalı sonucu dairesinde işlem yapılmalıdır.
Bu nedenlerle yukarıdan açıklanan olgular gözden uzak tutularak eksik araştırma ve inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamış hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmesi uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 400,00 YTL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil edilen davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davacıya geri verilmesine, 6.5.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/4051

K. 2005/2296

T. 14.4.2005

• ESER SÖZLEŞMESİNDE YÜKLENİCİNİN TEMERRÜDÜ ( Cezai Şart Alacağı Talebi - İskan Ruhsatını Yüklenicinin Alacağı Kararlaştırıldığından İş Sahibinin İskan Ruhsatı Alınmayan Binayı Teslim Almaya Zorlanamayacağı )

• İSKAN RUHSATININ ALINMAMIŞ OLMASI NEDENİYLE İŞ SAHİBİNİN BİNAYI TESLİM ALMAYA ZORLANAMAMASI ( Sözleşmede İskan Ruhsatını Yüklenicinin Alacağının Kararlaştırılmış Olması - Eser Sözleşmesinde Yüklenicinin Temerrüdü Nedeniyle Cezai Şart Alacağı Talebi )

• YÜKLENİCİNİN TEMERRÜDÜ NEDENİYLE CEZAİ ŞART ALACAĞI TALEBİ ( Eser Sözleşmesinde İskanın Yüklenici Tarafından Alınacağının Kararlaştırılmış Olması - İş Sahibinin İskan Ruhsatı Alınmamış Binayı Teslim Almaya Zorlanamayacağı )

818/m.358,360


ÖZET : Davacı arsa sahibi, inşaatın zamanında teslim edilmediğini ileri sürülerek sözleşmede kararlaştırılan gecikme alacağının tahsilini istemiştir. 20.9.2002 tarihli sözleşmede genel iskanın kooperatifçe alınacağı, sözleşme tarihinden itibaren 12 ay içinde teslim edilmemesi halinde her bir daire için aylık 150 USD ödeneceği kararlaştırılmıştır. Süresi içinde davalı yüklenici tarafından iskan ruhsatının alınmadığı anlaşılmaktadır. Davacı arsa sahibi, iskan ruhsatı mevcut olmayan binayı teslim almaya zorlanamayacağına ve gecikmede kendisine kusur yükletilemeyeceğine göre, mahkemece davacının bu dönem için gerçekleşen döviz alacağının dava tarihinden itibaren döviz faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TL. karşılığına hükmedilmesi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, arsa sahibince açılmıştır. İnşaatın zamanında teslim edilmediği ileri sürülerek sözleşmede kararlaştırılan gecikme alacağının tahsili istenmiş, mahkemece bir aylık gecikme süresi için davanın kabulüne dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
20.9.2002 tarihli sözleşmede genel iskanın kooperatifçe alınacağı, sözleşme tarihinden itibaren 12 ay içinde teslim edilmemesi halinde her bir daire için aylık 150 USD ödeneceği kararlaştırılmıştır. Dava 20.9.2001-20.3.2002 tarihleri arasındaki dönemi kapsamakta olup bu süre içinde iskan ruhsatının alınmadığı anlaşılmaktadır. Davadan sonra alınan 27.5.2002 tarihli "genel iskan raporu" başlıklı belgede, bu belgenin yapı kullanma izni yerine geçmeyeceği açıklanmıştır. Davacı arsa sahibi, iskan ruhsatı mevcut olmayan binayı teslim almaya zorlanamayacağına ve gecikmede kendisine kusur yükletilemeyeceğine göre mahkemece davacının bu dönem için gerçekleşen döviz alacağının dava tarihinden itibaren döviz faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TL. karşılığına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 14.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2902

K. 2005/1354

T. 10.3.2005

• KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ ( İskan Ruhsatını Almayı Üstlenen Yüklenicinin Ruhsatı Almadan İşi Teslim Etmiş Sayılamayacağı - Bağımsız Bölümün Tescili Talebi Hakkında Ruhsatı Alması İçin Mehil Verilerek Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği )

• İSKAN RUHSATINI ALMAYI ÜSTLENMİŞ OLAN YÜKLENİCİ ( İskan Ruhsatını Almadan İşi Teslim Etmiş Sayılamayacağı ve Bağımsız Bölümün Adına Tescilini İsteyemeyeceği - Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi )

• YÜKLENİCİNİN İŞİ EKSİK VE AYIPLI TESLİMİ ( İskan Ruhsatını Almayı Üstlenen Yüklenicinin Ruhsatı Almamış ve İnşaatı Tam Bitirmemiş Olması - Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi Gereği Bağımsız Bölümün Adına Tescilini İsteyemeyeceği )

818/m.359,360


ÖZET : Davacı yüklenici inşaatı yapıp teslim ettiklerini ileri sürerek 23 numaralı bölüm tapusunun iptali ve adlarına tescilini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Yanlar arasında imzalanan 25.3.1997 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin 4. maddesinde arsa maliklerinin dairelerinin yapı kullanma izninin alınması yükleniciler tarafından üstlenilmiştir. Diğer yandan inşaatın %98 oranında tamamlandığı belirlendiğine göre inşaatta hâlâ birtakım noksan ve ayıplı imalatın mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, gerek iskân ruhsatının alınmamış olması ve gerekse ayıplı ve eksik imalatlar nedeniyle teslimin gerçekleştiği kabul edilemez. Sözleşmeye göre tapu devirleri, işin tamamlanıp bitirilmesine bağlı tutulmuştur. Bu nedenlerle mahkemece, iskân ruhsatının alınması için yüklenicilere mehil verilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı karşı davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ve ( karşı davacı )Hasan ve Hacer'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı yüklenici inşaatı yapıp teslim ettiklerini ileri sürerek 23 numaralı bölüm tapusunun iptali ve adlarına tescilini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Yanlar arasında imzalanan 25.3.1997 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin 4. maddesinde arsa maliklerinin dairelerinin yapı kullanma izninin alınması yükleniciler tarafından üstlenilmiştir. Diğer yandan inşaatın %98 oranında tamamlandığı belirlendiğine göre inşaatta hâlâ birtakım noksan ve ayıplı imalatın mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, gerek iskân ruhsatının alınmamış olması ve gerekse ayıplı ve eksik imalatlar nedeniyle teslimin gerçekleştiği kabul edilemez. Sözleşmeye göre tapu devirleri, işin tamamlanıp bitirilmesine bağlı tutulmuştur. Bu nedenlerle mahkemece iskân ruhsatının alınması için yüklenicilere mehil verilmesi, mehil zarfında iskân ruhsatı alındığı taktirde arsa sahiplerine ait daireler ile inşaatın ortak yerlerinde arsa sahiplerinin payına düşen eksik ve ayıplı imalatların bedelinin saptanarak arsa sahiplerine ödenmesi şartıyla yükleniciler tarafından açılan tescil davasının kabulüne karar verilmesi, iskân ruhsatı alınmadığı takdirde dairelerden birinin teminat olarak tutulması icap etmekle davanın reddi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın kabulü doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davalı ve ( karşı davacılar )Hasan ve Hacer yararlarına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ve karşı davacılara geri verilmesine, 10.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/3925

K. 2002/4151

T. 27.5.2002

• İSKAN RUHSATININ ALINMASI ( Yüklenicinin Edimini Yerine Getirmediği İddiası-Yükleniciden Alınan Bağımsız Bölümün Tescili Davası )

• YÜKLENİCİDEN ALINAN BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN TESCİLİ DAVASI ( Yüklenicinin İskan Ruhsatı Alma Edimini Kat Maliklerince Yerine Getirildiği İddiası )

• İNŞAAT SÖZLEŞMESİ ( Yükleniciden Alınan Bağımsız Bölümün Tescili Davası )

3194/m.30


ÖZET : 3194 Sayılı Yasanın 30. maddesine göre, yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımların kullanılabilmesi için, inşaat ruhsatını veren belediye, valilik veya yeminli serbest mimarlık ve mühendislik bürolarına başvurularak iskan alınması zorunludur. Mahkeme, iskan ruhsatının nasıl alındığı konusunda herhangi bir inceleme yapmamıştır. Halbuki inşaat sözleşmesine göre, iskan ruhsatının alınması yüklenici tarafından yerine getirilmesi gereken bir edimdir. Bu nedenle, iskan ruhsatının alınması için kat malikleri kurulunca yöneticiye ödenen para ve yapılan masraflarla ilgili belgeler temin edilerek belirlenen miktardan ne kadarını davalı arsa malikinin ödediği tespit edilmeli ve bu miktarında davacılar tarafından mahkeme veznesine depo edilmesi için önel verilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekir.
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.10.1996 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.11.2001 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Kemal vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, arsa sahipleri ile yüklenici arasında noterde düzenlenen inşaat sözleşmesi uyarınca, yükleniciye bırakılan bağımsız bölümlerden çekişmeli olanının yükleniciden satın alınmasına dayalı tescil istemidir.
Yerel mahkemece verilen 1.12.1998 tarih 1996/773-1998/773 Sayılı karar Dairemizce, yüklenicinin kişisel hak kazanması için inşaat sözleşmesi ve ruhsatına uygun olarak binayı tamamlaması ve iskan ruhsatının yüklenici tarafından alınması gerektiği halde davacılar tarafından dosyaya ibraz edilen bir kısım daireler için verilen iskan ruhsatının resmi mercilerden mevcut eksiklere rağmen nasıl verildiğinin ve doğruluğunun araştırılmadığı ve eksik iş bedelinin yüklenici veya onun halefi olan davacılar tarafından mahkeme veznesine depo ettirilmediği ve davacıların kişisel hak kazanıp kazanmadıkları tam olarak tespit edilmeden eksik inceleme sonucu karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkeme, bozmaya uymuş, eksik iş bedelini davacılara depo ettirerek davanın kabulüne karar vermiştir. Davalı arsa maliki hükmü temyize getirmiştir.
Arsa malikleri ile yüklenici arasında yapılan inşaat sözleşmesinde iskan ruhsatının yüklenici tarafından alınacağı kararlaştırılmıştır. Dosyaya ibraz edilen ve belediyece verilen cevaba göre; 26.12.1997 tarihinde nizalı binada 2 ve 3 numaralı bağımsız bölümlerin dışında 1, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, numaralı bağımsız bölümlere iskan ruhsatı verilmiş belediyece fotoğraf onay ücreti 30.000.000 TL ile yol ve hizmet ücreti 6.000.000 TL olmak üzere toplam 36.000.000 Lira ücret alınmıştır.
3194 Sayılı Yasanın 30. maddesi yapı kullanma iznini düzenlemiştir. Anılan Hükme göre, yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımların kullanılabilmesi için, inşaat ruhsatını veren belediye, valilik veya yeminli serbest mimarlık ve mühendislik bürolarına başvurularak iskan alınması zorunludur.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bildirilen 4.000.000.000 TL lık eksik iş bedeli davacılar tarafından mahkeme veznesine depo edilmiştir. Bu bedel içinde iskan alınması için yüklenici tarafından yapılması gereken masraflar yoktur. Davalı arsa maliki, iskan ruhsatının kat irtifaklı maliklerin seçtiği yönetici tarafından bağımsız bölüm sahiplerinden büyük miktarlarda para toplanarak alındığını, iskan için ödedikleri bedelinde belirlenerek kendilerine ödenmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen eksikliklere rağmen iskan ruhsatının nasıl alındığı ve davalı savunmasında belirtilen hususta herhangi bir inceleme yapmamıştır. Halbuki inşaat sözleşmesine göre, iskan ruhsatının alınması yüklenici tarafından yerine getirilmesi gereken bir edimdir. Bu nedenle, iskan ruhsatının alınması için kat malikleri kurulunca yöneticiye ödenen para ve yapılan masraflarla ilgili belgeler temin edilerek belirlenen miktardan ne kadarını davalı arsa malikinin ödediği tespit edilmeli ve bu miktarın da davacılar tarafından mahkeme veznesine depo edilmesi için önel verilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle; yerinde görülen davalı vekilinin temyizi itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 27.5.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.