Mesajı Okuyun
Old 02-08-2014, 14:40   #7
garani

 
Varsayılan

Y.12 hd.30.05.2013 2013/12447 e.2013/20115 k.

(2004 S. K. m. 106, 110)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 19.02.2013 tarih, 32732/4927 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi İrfan Sıvakcıgil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 6352 Sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki İİK'nun 106.maddesinde; alacaklının, haczedilen mal taşınır ise hacizden itibaren bir sene, taşınmaz ise hacizden itibaren iki sene içinde satılmasını isteyebileceği, 110. maddesinde ise yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı öngörülmüştür.

İcra müdürü, satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını re’sen gözetmeli, satış talebi, bu sürelerden sonra ise, talebi reddetmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesi, bu hususun kamu düzeninden oluşu nedeniyle süresiz şikayete tabidir. Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir (Baki Kuru, İcra El Kitabı, s.520).

Somut olayda, satışa konu gayrimenkullerin 08.05.2009 tarihli haciz yazısı ile haczedildikleri ve 03.08.2012 tarihli ihale ile satıldıkları görülmektedir. Haciz tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK'nun değişiklik öncesi 106. maddesine göre gayrimenkullerde satış isteme süresi 2 yıldır. Alacaklının satış talebi, buna ilişkin avansın yatırıldığı 18.05.2011 tarihinde yapılmış sayılacağından; 08.05.2009 tarihinde konulan haciz, İİK'nun 110. maddesi gereğince kalkmış olduğundan mahkemece, geçerli bir haciz olmaksızın yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi isabetsiz olup kararın bu sebeple bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir.

Sonuç: Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 19.02.2013 tarih ve 2012/32732 E., 2013/4927 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)