Mesajı Okuyun
Old 09-11-2004, 01:50   #3
fikirbay

 
Varsayılan

Türk Kültürü nasıl şifahi ise,

Türk Hukuku da öyle şifahi diyebiliriz.

"de jure" egemen olamamıştır,

"de fact" egemen olmuştur.

Ana-Yasa egemen olamamıştır,

Pi-Yasa egemen olmuştur.

Türk toplumunun bu "sözel" ağırlıklı yapısı hukuk alanında da görülüyor.

Yazılı kurallara bağlı kalan insanlarımız açıkta kalıyor, sahipsiz kalıyor, sokakta kalıyor.

Yazılı hukuka itibar edenler topluma uyum sağlamakta zorlanıyorlar.

"Yaşayan hukuka" (ne demekse?) itibar edenler, fiili duruma ayak uydurabilenler ve hukuk sistemimizle gerçek anlamda yüzleşmemek bahtiyarlığına sahip olanlar mutlu olabilir bu toplumda.

Tüm değerlerimiz, herşey, havada yüzmektedir. Havada yüzmeyi öğrenebilirseniz ve anlık yaşayabilirseniz mutlu olursunuz. Sabit, kalıcı, sağlam bir yerlere basarak ilerlemeniz mümkün değildir.

Çünkü istemiyoruz. Kalıcı kurallara bağlı yaşamak ruhumuzu sıkıyor galiba. Kurallara bağlı kalırsak hayatı döndüremeyiz gibi bir sıkıntımız var. Kurallara bağlı kalmak hayatımızı zorlaştırır ve bataklığa saplanır gibi kurallara saplanırız saplantısı var içimizde. Ruhumuzda var olan göçebelik, hayatımıza, hukukumuza bu şekilde yansıyor belkide...

Düşünceler, düşünceler...