Mesajı Okuyun
Old 27-07-2011, 17:19   #2
AV.ARZU KILIÇ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sgenc
Sayın meslektaşlarım;
Bilinmektedir ki yeni HMK ile yeni bir dava şekli hukukumuza girmiştir. THS şerhlerinde de bu husus belirtilmiştir.

Bu yeni dava şeklinin iyi ve kötü yanları, uygulanma şekli, uygulamayla ve içtihatlarla daha iyi anlaşılacaktır. Yani hangi durumlarda belirsiz alacak davası açılabileceği uygulamada öğrenilecektir.

Benim burada tartışmak istediğim husus, İş davalarının (kıdem, ihbar, hafta tatili, genel tatil ücreti,yıllık izin ücreti,ücret alacağı) belirsiz alacak davası şeklinde açılıp açılamayacağı sorunudur.

Bu konuda meslektaşlarımızın görüşleri THS ailesi için çok değerlidir.
Saygılarımla


benim kanaatim iş davalarının kesinlikle bu yasal düzenleme kapsamında belirsiz alacak davası türünde açılması gerekmektedir. Zira, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin çoğu zaman son derece güç olduğunu bazı durumlarda da imkansız olduğunu düşünmekteyim. Örneğin muvazaaya dayalı fark ücret, kıdem, ihbar vs alacakların talep edildiği bir iş davası düşünün. burada hesaplama davacı işçinin bordroloru üzerinden değil emsal bir çalışanın tespiti ile bu çalışanın bordroları üzerinden hesaplanacak ve fark ücretler belirlenecektir, kimin emsal çalışan olarak kabul edileceği ve ücret bordrolarının celbi mahkeme aşamasında mümkün olacaktır, dolayısıyla burda dava açacak olan işçinin alacağının ne kadar olduğunu tam ve kesin olarak önceden bilip ona göre dava açması mümkün değildir. bu tip durumlarda kısmi dava açıldığında ıslah yapılana kadar alacağın büyük bir kısmı zamanaşamına uğramaktadır. bunun da hakkaniyetsiz bir sonuç olduğu kanaatindeyim. bu nedenle de iş davalarında da alacağın önceden tam ve kesin olarak belirlenebilecek nitelikte olmadığını düşündüğümden belirsiz alacak davası şeklinde açılması gerektiğini savunuyorum... umarım içtihatlarda bu şekilde gelişir zira bu konuda iş hukuku alanında ciddi sorun olduğunu düşünmekteyim...