Mesajı Okuyun
Old 18-11-2007, 00:18   #13
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Şu ana kadar ne tartışıldığını anlayamadım.

İzlediğiniz duruşmadaki olaya konu yasa maddesi aşağıda:

Alıntı:
Çocukların cinsel istismarı

MADDE 103 - (1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismar deyiminden;

a) Onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,

b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,

Anlaşılır. (ASLİYE CEZA MAHK.)

(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (AĞIR CEZA MAHK.)

(DEĞİŞİK FIKRA RGT:08.07.2005 RGNO:25869 KANUN NO: 5377/12) (KOD 1)
(3) Cinsel istismarın üstsoy, ikinci veya üçüncü derecede kan hısmı, üvey baba, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, sağlık hizmeti veren veya koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle veya birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehdit kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması halinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(6) Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde, onbeş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.(AĞIR CEZA MAHK.)(

7) Suçun mağdurun bitkisel hayata girmesine veya ölümüne neden olması durumunda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
(AĞIR CEZA MAHK)


Alınacak Adli Tıp raporunda mağdurenin ruh veya beden sağlığının bozulduğuna dair rapor alınırsa, uygulanacak fıkra 6. fıkra, alt sınır onbeş yıl ve eylem ağır cezaya konu.


Burada asıl sorun teşkil eden konu, çocukla ilişki sonrası meydana gelen kızlık zarı yırtılmasının, beden veya ruh sağlığının bozulması kapsamında nitelendirilip nitelendirilemeyeceği. Benim bildiğim kadarıyla henüz adli tıptan alınmış bir rapor yok. Bekaret kavramı yasada yer almadığından, benim görüşüm beden sağlığının bozulmamış sayılması gerektiği yönünde. Ancak konuştuğum bir adli tıp uzmanı, o noktadan olmasa da, ruh sağlığının bozulması noktasından 6. maddenin uygulanması gerektiği yönünde şifahi görüş bildirmişti.

Bunun dışında, sanığın 18 yaşından büyük veya küçük olması da hayati önem taşıyor sanık açısından. Zira sanık 18 yaşından küçük olduğu takdirde , TCK.m.31/3 gereği 1/3 oranında indirilecek ki, alt sınırı 15 yıl olan bir yargılamada, ciddi bir indirime tekabül ediyor.

Bana danışılan bir olayda, olay tarihinde sanık 18 yaşını bitireli bir ay olmuş, mağdure ise yine olay tarihinden bir ay kadar sonra 15 yaşını tamamlayacak idi. Birer ayın eylemin cezai sonuçları konusunda uçurum yaratması düşündürücü olabilir ise de, anlattığınız olayda yargıçların, mağdurenin tecavüzcüsüyle evlenmesi halinde ceza verilmemesi şeklindeki kanıları bugünkü yasa itibariyle köhnemiş, geçerliliğini yitirmiş, eski yasa uygulamasının vazgeçilmek istenmeyen tezahüründen başka bir şey değildir. Netice itibariyle somut olayda yargıçların kanıları değil, TCK.m.103 fıkraları uygulama alanı bulacaktır.

Saygılarımla...