Mesajı Okuyun
Old 29-06-2010, 17:33   #5
Av.Hülya Büyükoğlu

 
Varsayılan

Merhaba,
Hayat sigortası zorunlu olmamakla birlikte ilk yıl için banka tarafından yapılmış ise, bankaya sigortanın yapılması hususunda bir talimat verilmiştir.Eğer müşteri bankaya hayat sigortasının yapılması, süresi bittiğinde yenilenmesi hususunda talimat vermiş ise bankanın sigorta poliçesini yapmamasının banka ile müşteri arasındaki vekalet ilişkisine aykırılık teşkil edeceğini düşünüyorum. Benzer bir dava bende var, talimatta konut ve hayat sigortalarının banka tarafından yapılması istenmiş, banka sadece konut sigortası yapmış, hayat sigortasını büyük olasılıkla unutmuş. Kredi sözleşmesinin 4. ayında kredi borçlusu vefat edince mirasçıları kredi borcunu ödeme zorunda kaldı. Biz şansımızı denemeye karar verdik ve dava açtık. Henüz 2. celse, neler olacağını bilmiyorum ama haklı olduğumuzu düşünüyorum.

Bir Yargıtay kararında güven kurumu olan bankanın hafif kusurundan dahi sorumlu olacağını okumuştum.

Yine aşağıdaki karar da işinize yarayabilir.
İyi çalışmalar,

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/7195
K. 2007/15082
T. 29.11.2007

• BANKANIN SİGORTA POLİÇELERİNİ YENİLEME YETKİSİ ( Sigorta Şirketine Başvuran ve Teklif Poliçeyi Alan Bankanın Sözleşmenin 11.Maddesindeki Tercih Hakkını Bu Yönde Kullandığının Kabul Edilmesi Gereği )
• TAŞIT KREDİ SÖZLEŞMESİ ( Banka Müşteri Tarafından Sigorta Primleri Ödenmemiş Olsa Dahi Poliçenin Düzenlenmemesinden ve Dolayısıyla Aracın Çalınmış Olmasından Doğan Zarardan Kasko Sigorta Bedeli Miktarınca Sorumlu Olduğu )
• KASKO SİGORTA BEDELİNİN TAHSİLİ ( Banka Müşteri Tarafından Sigorta Primleri Ödenmemiş Olsa Dahi Poliçenin Düzenlenmemesinden ve Dolayısıyla Aracın Çalınmış Olmasından Doğan Zarardan Kasko Sigorta Bedeli Miktarınca Sorumlu Olduğu )
• BANKANIN SORUMLULUĞU ( Banka Müşteri Tarafından Sigorta Primleri Ödenmemiş Olsa Dahi Poliçenin Düzenlenmemesinden ve Dolayısıyla Aracın Çalınmış Olmasından Doğan Zarardan Kasko Sigorta Bedeli Miktarınca Sorumlu Olduğu )
6762/m.1263, 1264, 1269

ÖZET : Taraflar arasında imzalanan Taşıt Kredisi Sözleşmesinin 11.maddesinde bankanın dilerse müşteri adına taşıtı sigorta ettirmeye ve süresinin dolması halinde sigorta poliçelerini yenilemeye ve doğacak prim borçlarını da müşterinin hesabına borç kaydetmeye yetkili olduğu yazılıdır. Sigorta şirketine başvuran ve teklif poliçeyi alan bankanın, sözleşmenin 11.maddesindeki tercih hakkını bu yönde kullandığı kabul edilmelidir. Bu durumda banka, müşteri tarafından sigorta primleri ödenmemiş olsa dahi poliçenin düzenlenmemesinden ve dolayısıyla aracın çalınmış olmasından doğan zarardan kasko sigorta bedeli miktarınca sorumlu bulunmaktadır.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 14.Mahkemesi’nce verilen 13.03.2006 tarih ve 2004/443-2006/149 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla,duşma için belirlenen 27.11.2007 gününde davalı avukatı Çiğdem Çavdar gelip,davacı avukatı tebligata rağmen gelmediginden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra,duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştır.Dava dosyası için Tetkik Hakimi D.Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe,layihalar,duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili,müvekkilinin 24.3.2004 tarihinde davalı bankadan kullandığı kredi ile bir kamyonet satın aldığını,aracın 27.7.2004 tarihinde çalındığını, müvekkili ile davalı arasında yapılan taşıt kredisi ve rehin sözleşmesine göre,bankanın menfaat sahibi olarak aracın sigortasını yaptırmaya yetkili olduğunu müvekkilinin bankayla yapılan sözleşmeye güvenerek ve taşıtın kasko sigortasının yapıldığını sanarak herhangi bir sigorta yaptırmadığını,ancak çalınma olayından sonra aracın sigortasının olmadığını öğrendiğini,bankaya müraacatından sonra bankanın sigorta şirketine teklif gönderdiği halde poliçenin düzenlenmediğini,ancak bu durumu müvekkiline bildirmediğini bankanın kusuru nedeniyle aracın sigortalanmadığını ileri sürerek,50.000.000.000.TL.sının 10.8.2004 tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsilini taleb etmiştir.

Davalı vekili,taraflar arasındaki sözleşmenin 11. maddesi hükmü gereğince müvekkilinin sigorta yaptırmasının zorunlu olmadığını,müvekkili tarafından dava dışı Anadolu Sigorta Şirketine kasko sigortası için müracaat edildiğini,sigorta şirketinin de davacının ödemesi gereken prim miktarını bildirdiğini bu durumun davacıya bildirilmesine rağmen davacı tarafından primin yüksek bulunduğunu ve başka sigorta şirketine sigorta yaptıcağını beyan ettiğini daha sonra da müvekkilini aramadığını,aracın sigortasını varlığını da araştırmadığını aynı zamanda davacının sigorta primini de ödemediğini savunarak,davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia,savunma,toplanan kanıtlar,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre,banka tarafından sigorta sözleşmesinin yapılması için gerekli başvuruların yapıldığı, davacı tarafından da hesaptan ödeme talimatının verildiği, ancak hesap bakiyesinin sıfır olduğu,davacının basiretli tacir gibi davranmadığı,kendisinin de sigorta poliçesini düzenlettirmediği, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı,davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tazminat istemine ilişkin olup,davacının,davalı İş Bankası A.Ş.ile imzaladığı Taşıt Kredisi ve Rehin sözleşmesi uyarınca kendisine ait araç üzerine davalı banka lehine rehin tesis ettirdiği,davalı bankanın da sözleşmenin 11.madde hükmü gereğince,daim ve mürtehin sıfatıyla aracı dava dışı Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş.ne veya diğer bir sigorta şirketine kasko, İMMS ve Koltuk Ferdi Kaza Sigortası ile primlerini davacıdan almak suretiyle sigorta ettirmeyi dilerse yaptırabileceği yanlar arasında çekişmesiz olduğu gibi,dosya içeriği ile de sabittir.

Davacı taraf, sigortalı aracın 27.7.2004 tarihinde çalındığını ancak bankaya müracatında kendisine sigorta poliçesinin düzenlenmediğini bildirildiğini ileri sürerek işbu davayı açmış,mahkemece banka tarafından sigorta sözleşmesinin yapılması için gerekli başvuruların yapıldığı, davacı tarafından da hesaptan ödeme talimatının verildiği ancak hesap bakiyesinin sıfır olduğu,davacının basiretli tacir gibi davranmadığı, kendisinin de sigorta poliçesi düzenlettirmediği, kimsenin kendi kusurundan yararlanamıyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı şirket ile davalı banka arasında imzalanan Taşıt Kredisi ve Rehin sözleşmesinin 11.maddesine göre,banka , dilerse müşteri adına taşıt sigorta ettirmeye ve süresinin dolması durumunda sigorta poliçelerini yenilemeye yetkilidir. Bu halde müşteri banka tarafından ödenen prim ve masrafları beşinci maddede belirtilen oran üzerinden hesaplanacak faiz ile birlikte bankaya ödeyeceğini, ödememesi halinde 10.maddeye göre bütün borcun muaccel kılınabileceğini kabul ve taahhüt etmiştir. Davalı banka sözleşmenin bu hükmü gereği dilerse sigorta sözleşmesi yapabilecekken dosyada bulunan ve sigorta şirketine hitaben yazılan 28.7.2004 tarihli yazısında anlaşılacağı üzere, sigorta poliçesinin düzenlenmesi için 16.3.2004 tarihinde sigorta şirketine müracaat etmek ve sigorta şirketi tarafından düzenlenen 140078267-6 nolu teklif poliçeyi almak suretiyle bu yükümlülüğü artık üzerine aldığı anlaşılmaktadır. Yine,bu yazı kapsamına göre,davacı şirketin hesabından prim bedelinin tahsil edilmesi için telefon talimatı aldığı da çekişmesizdir. Artık bu aşamada bankanın, sözleşmenin 11.madde hükmü gereğince davacının hesabına kendisi yönünden alacak kaydederek primi ödeyip poliçenin düzenlenmesini sağlaması gerekirken, poliçenin düzenlenmemesinde kusurlu ve sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla, mahkemece aracın olay tarihindeki kasko sigorta bedeli tespit edilerek, davalının sorumlu olduğu tazminat miktarına karar verilmesi gerekirken,yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir edilen 500.00YTL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.