Mesajı Okuyun
Old 06-06-2002, 19:51   #4
Cest la vie

 
Varsayılan istediğim sorudan başlayabilir miyim? :)

2- Ev reisiyle birlikte ve onun hakimiyetine tabi olarak yaşayan bir kimse, bir başkasının hizmetini ifa sırasında bir zarara sebep olmuşsa, bu zarardan MK 369'a göre ev reisi sorumlu değildir. Zarar gören kimse bu takdirde BK 55 uyarınca istihdam eden şahsa karsı dava açabilir. Ama bu olayda, A hizmetin ifası sırasında zarar vermesine rağmen zarar hizmetle ilgili olarak meydana gelmiyor. İlk mesajda da belirttiğim gibi, tüpgaz takmayla hırsızlık yapmak tamamen ayrı şeyler. Kişinin kendi kastı söz konusu ve zaten TCK 55 göz önünde bulundurularak cezalandırılmakta. Ancak, zararın tazmini açısından ise, iş aileye kalmaktadır. Çünkü onun velayeti altında, ona bakmakla aile yukumlü. Sorumluluk, kusursuz sorumluluk türlerinden olduguna göre aile reisinin kusuru olması gerekmez.

Ancak, aile reisinin kurtuluş beyyinesi getirme ihtimali de vardır ve tüm tedbirleri alsa bile zararı önleyemeyeceğini ispatlayarak sorumluluktan kurtulabilir.

Yetiştirme, terbiye etme, özen gösterme ev reisinin görevi arasında düşünülebilir... Öyleyse hırsızlıkla bu şekilde bir illiyet bağı kurulamaz mı? Bu da ayrı bir tartışma konusudur...

1- Haksız fiili söz konusu olsa da bakım ve geçindirme görevi hala ailede olduguna göre, aileden tazmin edilebilir gibi geliyor bana. Kusursuz sorumluluk olarak ev reisi sorumlu tutulamıyorsa bile, tazminata hükmedilecek, ama vaktinde ödemediği için(şartlar gerçekleştiğinde) mütemerrit duruma düşecek, ve zamanaşımı süresi dolana kadar ödemesi istenebilecektir. Fiilen tazmin edilmemesi önemli değil, hukuken karar verilmesi yeterlidir.