Mesajı Okuyun
Old 05-05-2007, 18:54   #94
yargıç isa

 
Kitap ........

SYN KURDOĞLU;

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Ben şu halde meclisin cumhurbaşkanını seçmesini doğru bulmam.Çünkü oranlar dengesiz. Daha öncede TARAFSIZLIK ilkesine ters düşeceği ve bir imza memurluğuna dönüşeceğini belirtmiştim. Vekil sayısı ne olursa olsun salt tarafsızlık ilkesi gereği UZLAŞMA nın bir şekilde zorunlu olduğunu düşünüyorum. Çünkü sizinde belirttiğiniz gibi az bir kesimin oyuyla yüzde 60 – 70 sandalyeye sahip olan herhangi bir parti TEK BAŞINA CUMHURBAŞKANINI SEÇME YETKİSİNE HAİZ DEĞİLDİR. Bu taktirde başkanlık rejimine ılımlı bir geçiş yapmış oluruz. Fakat bunların üstünde pek durulmadı. Durulsa da 96 ve 102. maddeler bunlar üzerinden yorumlandı. Ben parti gözetmeksizin böyle bir durumda ne yapılacağı konusunda meşruluktan öte hukuki değerlendirme yapmanın sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü elimizde yasa var. Her durum için aynı yorumu yapmalıyız ki yarın şartlar değiştiğinde "biz bunu demek istememiştik, 367 dememizde maksat uzlaşma, 380 vekile sahip olsan da seçemezsin" demeyelim. Belirttiğim gibi ben uzlaşma taraftarıyım ama madem uzlaşma ve tek partinin cumhurbaşkanını seçmesi durumu üzerinde tartışılma yapılmamakta salt 102 ile 96. maddeler arasında RAKAM ÜZERİNE muhakeme yapılmakta; o zaman salt yasaya bakarak OBJEKTİF bir şekilde maddelerin ne dediğini belirtmek gerekir.

Ben değerlendirmelerimi 96 ve 102. maddelerin lafzı ve amacı üzerine yorum yapıyorum.

Alıntı:
96. maddenin ortaya koyduğu mantık toplantı yeter sayısının karar yeter sayısının altına düşemeyeceği yönündedir. Bu yüzden karar yeter sayısı üzerinden toplantı yeter sayısına ulaşırsınız.

Yasa koyucu aynı mantığı 102 ye taşıdığını nereden çıkaracağız. Seçim kolaylaşması için bir istisna saymış olma ihtimali olamaz mı? Birinci turda seçmek için amacının toplantı yeterden ziyade 367 tane oy olması, olmaması halinde diğer alternatiflere geçilmesi gerektiğini, toplantı yeterle düzenlemiş olamaz mı? Bu mantıktan hareket edersek, 367 de yetersiz olur çünkü karar yeter toplantı yeterden fazla düzenlenmiş.

Alıntı:
Anayasa mahkemesi I. tur oylamayı iptal etti. Yani I. tur yeniden yapılacak 102. maddeye bakarsanız cumhurbaşkanlığı seçiminin bir ay içinde tamamlanması şartının olduğunu görürsünüz.

Benim bur da takıldığım nokta, yasa seçimlerin bir ayda tamamlanmamasını düzenlemiş. Bizim olayımızda ise seçim başlamamış.Yasa 367 toplantı yeter sayısı ön koşul deseydi, bunun sağlanamamasının sonucu da düzenlenirdi diye düşünüyorum. Belkide kanun koyucu 367 karar yeteri toplantı yeter şeklinde okuyacağımızı öngörememiştir.


Alıntı:
3- 367'nin gelecekte sıkıntı yaratacağını söylüyorlar. Sıkıntıyı 367 yaratmaz. Cumhurbaşkanının kim olacağı konusunda bütün ülkeye dayatmada bulunan, aldığı oy oranına rağmen hak etmediği meclis çoğunluğunu suistimal etmek isteyen siyasi irade sıkıntı yaratır.

Amaç bu dediğinizin önüne geçmekse, bu rakamla olmaz. İyi yer tutmasını bilen bir parti yüzde 30 - 35 oyla bile 380 sandalyeye sahip olabilir. O nedenle meclisteki siyasi gruplar uzlaştırıcı bir yöntemin belirlenmesi, yada teammül haline getirilmesi gerekri.
Alıntı:
376 konusunda anayasayı kendi hukuki bakış açınıza göre yorumlayabilirsiniz.

Bu dediğiniz, hukuki bakış açınızı siyasi görüşlerinizle sınırlandırdığınız vakit olur. Aksi halde bu mümkün değil. Hukukun bakış açısı bireylerinkinden farklıdır. Bu sebeple yasaların hukuki bakış açısından bakmakla mükellefiz. Burada yapmaya çalıştığımız budur.

Aynı partiden vekillerin cumhurbaşkanını seçmesi hiç hoş değil. Buna mümkünü yok katılamam. Fakat tartışma konusu 96 ve 102. maddelerin ne dediğine gelince bu ayrı bir iş. Maddeler yorumlanırken olması gerekenden yola çıkılamaz. Çünkü herkese göre olması gereken başkadır.Hukuki açıdan maddelerin ne dediğini ortaya koymak durmundayız. Hukukiliği baz almak zorundayız. Sizin dediğiniz olması gereken ve sonuna kadar haklısınız. Ama olan bu değil.Olanı uygulamak zorundayız.

saygılarımla...