Mesajı Okuyun
Old 12-07-2011, 15:11   #3
Kılıç&Kılıç

 
Varsayılan

Üstat "3.Yargıtay:
"...paydaşlar arasında yapılmış harici ve fiili taksim sözleşmesinin olmadığı sabittir. Böyle bir sözleşme ve fiili taksim olmadan davacıya taksimde bilirkişinin krokisinde işaret ettiği yer düşmüşçesine davanın taşınmazın belli bir bölümüne yönelik olarak kabulü doğru değildir.

Ancak taşınmazda davacının payına karşılık yer kullanmadığı da sabit olduğundan mahkemece davacının kayıttaki payı oranında diğer paydaşların elatmalarının önlenmesine karar verilmesi gerekirken istemin yazılı olduğu şekilde hükme bağlanması bozmayı gerektirir." (14. HD.,E. 2007/411,K. 2007/1325,T. 14.2.2007.)" bu kısmı biraz daha açıklayabilir misiniz?

davalının tutanakta imzası var, davalı vekilinin de imzalı dilekçesi var, fiili taksimin zamanı ile ilgili çelişkili beyanlar var, ama sanki hakimin tavrı fiili taksimin varlığından yana!
davalı taraf keşifte tanık dinletti ve tanık anlatımlarında ismi geçen alakasız bir kişi o sırada hazır bulunup, evet fiili taksimi ben yaptım dedi ve hakim bu kişiye sen neden burdasın demedi? bir kurgu olduğu açıkça ortada!

Elinizde fiili taksim neticesinde ayrılan payların tapudaki hisse oranlarıyla örtüşmesi gerektiğine ilişkin bir karar var mı?

İlginiz için çok sağolun!