Mesajı Okuyun
Old 11-01-2012, 12:34   #357
janveljan

 
Dikkat

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Bu durumda, m.107/2'de geçen,



ölçütü yerine getirilmiş mi oluyor? Davacı, 5 bini 10 bin yaparken, yasanın aradığı "tam ve kesin" belirlemeyi mi yapmış oluyor?

Bu bapta, manevi tazminatın, belirsiz alacak davası olarak açılabileceğine, bölünebileceğine ilişkin görüşlerin, maddi hukuk ve usul hukuku açısından; hukuksal zorlama olduğu kanısındayım.

Saygılarımla.

Üstad buradaki tam ve kesin olarak belirleyebilmeyi maddi gerçek açsından değil davacı açısından yorumlamalıyız kanaatindeyim.

Dava safahatında alacak değerinin belirlenmesi anında artırım imkanı,davacı açısından düzenlenmiş ve ona sağlanmış bir imkandır.Davacının belirleme anında ve alacak miktarında yanılması, kendisine zarar verir.

Buradaki belirlenme anı 107 nin uygulama şartı olarak düşünülseydi ,artırabilir şeklinde değil artırmalıdır şeklinde düzenlenirdi.

Eğer 107/2' yi düzenleyici bir hüküm ,davacıya sağlanmış bir imkan olarak görmeyip 107 nin şartı olarak göreceksek,davacının hiç arttırıma girmemesini nasıl izah edeceğiz.Dolayısıyla 107/2 tıpkı harç ikmali farazi sorunu gibi sonuca etkili bir sorun değildir.Mevzubahis olan hak arama özgürlüğü ise bunlar teferruattır.

Saygılarımla,