Mesajı Okuyun
Old 11-03-2008, 12:45   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/15455
Karar: 2004/5163
Karar Tarihi: 12.04.2004

ÖZET: Dosyada bulunan 10.5.2003 tarihli bilirkişi raporunda davacı ve davalının kooperatif üyeliği süresince gelirleri karşılaştırılmış, davacının katkı oranın %26, davalının katkı oranı ise %74 olarak belirlenmiştir. Davacı, davalı adına kayıtlı olan taşınmazın iktisap tarihine göre ancak katkı payı oranındaki bedelin ödetilmesini isteyebilir. Mahkemece davacının katkı payı göz önüne alınarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

(4721 S. K. m. 250) (4722 S. K. m. 1)

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalı eşi tarafından açılan boşanma davasının devam ettiğini, evlilik birliği içinde davalı ile birlikte çalışarak kooperatife üye olmak suretiyle bir daire sahibi olduklarını, ancak dairenin davalı adına kayıtlı bulunduğunu ileri sürerek katkı payı olarak şimdilik 10.000.000.000 TL. ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, Medeni Kanunun 250. maddesi gereğince ailenin ekonomik geleceğini güvenceye almaya yönelik yatırımlar veya bunların yerine geçen değerlerin mal rejiminin sona ermesi halinde eşler arasında eşit olarak paylaşılacağı gerekçesiyle dairenin rayiç bedelinin 1/2 değeri üzerinden 15.000.000.000 TL. nın davacıya ait olduğu belirtilerek taleple bağlı kalınarak 10.000.000.000 TL. nın tahsiline karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı eş, davalı ile birlikte 6-7 yıl kooperatif aidatlarını ödedikten sonra daire sahibi olduklarını ancak dairenin davalı adına kayıtlı olması nedeniyle katkı payının ödetilmesine işlemiş olup, dosyadaki delilerden 1991-1998 yılları arasında kooperatif aidatlarının ödendiği dairenin, 22.6.1999 tarihinde davalı adına tapusunun alındığı anlaşılmaktadır. Az yukarda açıklandığı üzere mahkemece Medeni Kanunun 250. maddesi gereğince taşınmazın 1/2 değeri üzerinden hüküm kurulmuş ise de, yeni Medeni Kanunla kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi 1.1.2002 tarihinden itibaren edinilen mallarda uygulanabilir. Dava konusu olayda ise kooperatife üye olmak suretiyle 22.6.1999 tarihinde dairenin tapusu alınmış olduğundan taşınmazın satın alındığı tarihte yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinin olaya uygulanması gerekir. Dosyada bulunan 10.5.2003 tarihli bilirkişi raporunda davacı ve davalının kooperatif üyeliği süresince gelirleri karşılaştırılmış, davacının katkı oranın %26, davalının katkı oranı ise %74 olarak belirlenmiştir. Davacı, davalı adına kayıtlı olan taşınmazın iktisap tarihine göre ancak katkı payı oranındaki bedelin ödetilmesini isteyebilir. Mahkemece davacının katkı payı göz önüne alınarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.04.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************