Mesajı Okuyun
Old 27-07-2011, 17:07   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sgenc
Değerli meslektaşlarım;
Bçyle bir olayla karşılaşmamak dileklerimle bir konuyu avukatlşık mesleği etik değerler içerisinde tartışmak istedim.Şöyle ki;
(A) isimli avukat (B) isimli bir şahsa borçlu ve (B)'nin avukatı (C), (A)ya karşı icra takibi başlatıyor. Ancak (A), maddi durumu bu borcu ödemeye elverişli olmasına rağmen tabiri caizse gıcıklığına bu borcu ödemiyor. Hatta hakkında taahhüdü ihlalden 3 aylık kesinleşmiş hapis cezası olmasına rağmen.

1. Burada vekil (C), borçlu avukat (A)'yı (3 aylık kesinleşmiş tazyik hapsi olduğu için) adliyede (mesela duruşma beklerken) kolluk vasıtasıyla yakalatırsa,
2. Vekil (C), borçlu avukat (A) hakkında adliye ortamında/icra dairesinde/duruşma beklerken/avukatlar odasında cep hazci yapmak isterse (tabi ki icra marifetiyle),
3. Yukarıda yazılı her iki durumu borçlu avukatın ofisinde yaparsa,

bu durumları avukatlık meslek kuralları ışığında etik açıdan nasıl değerlendirirsiniz.
Saygılarımla...

Hicbir avukat diger tarafa giciklik olsun diye kendini o duruma dusurmez.Cunku aciz hali meslekle bagdasmayan bir durumdur. (bkz. Avukatlik kanunu)