Mesajı Okuyun
Old 12-09-2007, 16:28   #12
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.Toz bir hayli yanlış anlaşılmış. Bu durum, verdiği örnekten kaynaklanıyor sanırım.

Kadının yok sayılıyor olması ile ilgili oldukça sembolik bir örnek seçmiş : Davetiyelerde adının yazılmıyor olması.

Maalesef görüş belirten diğer yazarlar da bu örneğe fazla sıkışmışlar. Cumhurbaşkanının eşinin vasfının “eş” olmasına karar verilmiş ve davetiyede adı olmasa da olur denmiş. 

Sn.Toz’un çıkışını daha soyutlarsak, anlamlı buluyorum. Herhangi bir Cumhurbaşkanının eşinin ismi herkes tarafından bilinir. Eşin ismini yazmak yerine sadece “......ve eşi” diye belirtmekte bir hata var. Bu kişi, düğününüze, oğlanın sünnetine çağırdığınız arkadaşınızın geçen yıl evlendiği ve adını hatırlayamadığınız bir kişi değildir. ( Bu tür durumlarda bile, hafiften telaş yapar, sağı solu arar, neydi bizim Ali’nin eşinin adı, diye sorarız, hiç değilse asgari nezaket kurallarına uyma kaygısından.) Bu kişi, kamuoyunun tanıdığı , ismen cismen bildiği bir kadındır. Onun da adını davetiyeye yazmak doğru ve gereklidir.

Eş sıfatıyla bir statü kazanmaktan bahsedilmesi konuyu biraz yolundan saptırmakta, galiba. Bildiğiniz gibi, kadın – erkek herkesin eşinin bir adı vardır. Bu ad da saygı duyulmayı ve uygun muameleyi haketmektedir.

Saygılar.