Burada, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılırsa 10yıllık hak düşümü süresi ile davanın reddi gerekir.

Hem kadastro öncesi hem kadastro sonrası yani MK.713. Maddesi şarlarının oluştuğu iddiasıyla açılacak davada ise, oluşan tescilin gerçeğe uygun olmayarak hukuki değerini yitirdiği iddiasında bulunulmuş olacaktır.

Bu noktada MK.713/2'den maliki 20 yıl önce "ölmüş" ibaresinin iptali ile yürütmesinin durdurulduğunu hatırlamak zorundayız.

Bu halde elimizde kalan : "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.

Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce (YÜRÜRLÜĞÜ DURDURULAN SÖZCÜK RGT: 02.04.2011 RG NO: 27893 ANY. MAH. 17.03.2011 T. 2009/58 E. 2011/15 K.) (KOD 1) ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.

... 'dir.

Saygılarımla..