Mesajı Okuyun
Old 22-01-2007, 13:45   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Tarih ve no. uymayan, ama ilgili bir daire kararı.



CD 06, E: 1987/004920, K: 1987/008093, Tarih: 30.09.1987
[*]EVRAKTA SAHTEKARLIK[*]BONO ÜZERİNDE YAPILAN TAHRİFAT[*]SUÇA KONU BONOLARIN ASILLARININ DOSYAYA KONMAMASI

Suça konu bonolar üzerinde yapılan tahrifatın müştekilerin rızasına dayanıp dayanmadığı usulen araştırılarak suç unsurlarının oluşup oluşmadığı ve yine taraflar arasındaki alacaklılık ve borçluluk ilişkisinin gerektirdiği içerikte ve ödemelerin zamanında yapılıp yapılmadığına göre TCK. nun 347. maddesinin tatbiki şartlarının mevcut olup olmadığı saptanmadan hüküm kurulması hatalıdır. Ayrıca, suça konu bonoların asıllarının dosyaya konmaması ve aldatıcılık niteliğini taşıyıp taşımadıklarının araştırılmaması ve bonolar üzerindeki lastik damgalı tanzim tarihlerinin, tanzim sonrası sanıktan başka bir kimse tarafından atılıp atılmadığı tesbitle sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi isabetli değildir.





(765 s. TCK. m. 347, 80)

Sahtekarlıktan sanık H. Özdemir'in yapılan yargılanması sonunda; Mahkumiyetine ilişkin ADAPAZARI Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 7/11/1986 tarihli hükmün temyizen tetkiki sanık vekili ile mahalli C. Savcısı tarafından istenilmiş ve sanık vekili tarafından duruşma dahi talep edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından bozma isteyen 21/5/1987 tarihli tebliğname ile 25/5/1987 gününde daireye gönderilmekle tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Savunma ve dosya arasında mevcut müştekilerce imzalı 15/3/1985 tarihli belge karşısında, suça konu bonolar üzerinde yapılan tahrifatın müştekilerin rızasına dayanıp dayanmadığı usulen araştırılarak suç unsurlarının oluşup oluşmadığı ve yine taraflar arasındaki alacaklılık ve borçluluk münasebetinin arzettiği mahiyete ve ödemelerin zamanında yapılıp yapılmadığına göre TCK. nun 347. maddesinin tatbiki şartlarını mevcut olup olmadığı saptanmadan hüküm kurulması,

Kabule göre,

2- Suça konu bonoların asıllarının dosyaya konmaması ve aldatıcılık niteliğini taşıyıp taşımadıklarının araştırılmaması,

3- Bonolar üzerindeki lastik damgalı tanzim tarihlerinin, tanzim sonrası sanıktan başka bir kimse tarafından atılıp atılmadığı tesbitle sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,

4- Oluşa göre TCK. nun 80. maddesinin tatbik olunmaması,

Bozmayı gerektirmiş, C. Savcısı ile sanık vekilinin, temyiz itirazları ve duruşmalı inceleme sırasındaki savunma bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün kısmen tebliğname gibi açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, C. Başsavcı Yardımcısı Dinçer Özbilgin ile hazır olduğu halde sanık vekilinin yüzüne karşı 30/09/1987 tarihinde oybirliği ile verilen karar açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.