Mesajı Okuyun
Old 06-11-2009, 15:13   #2
av.araf

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/566 K.2007/3242 T. 26.2.2007

• YABANCI PARA ALACAĞINA İLİŞKİN TAKİP ( Fiili Ödeme Tarihindeki Kurdan Ödeme İstenmiş İse Alacak Tahsil Tarihine Kadar Yabancı Para Alacağı Olarak Değerlendirileceği )

• YABANCI PARA ALACAĞI ( Yabancı Para Alacağına İlişkin Takipte Fiili Ödeme Tarihindeki Kurdan Ödeme İstenmiş İse Alacak Tahsil Tarihine Kadar Yabancı Para Alacağı Olarak Değerlendirileceği )

• FAİZ HESABI ( Yabancı Para Alacaklarının Faiz Hesabında Devlet Bankalarının O Para Birimi İle Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Ödediği En Yüksek Faiz Oranı Dikkate Alınması Gerektiği )

• FİİLİ ÖDEME TARİHİNDEKİ KUR ( Yabancı Para Alacağına İlişkin Takipte Fiili Ödeme Tarihindeki Kurdan Ödeme İstenmiş İse Alacak Tahsil Tarihine Kadar Yabancı Para Alacağı Olarak Değerlendirileceği )

2004/m.16, 58

3095/m. 2, 4

818/m.83

6762/m.623


ÖZET : Yabancı para alacaklarına ilişkin icra takiplerinde, alacaklı fiili ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde tercih hakkını kullanmışsa, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirilmelidir. Yabancı para alacaklarının faiz hesabında ise, Devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı dikkate alınmalıdır.
DAVA : Mahkeme kararının onanmasına mutazammın 05.12.2006 tarih, 19795/23032 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Takip sırasında alacaklı B.K.'nun 83/son maddesi gereğince tahsil tarihindeki kur üzerinden paranın tahsilini istemez ise; bu durumda işlemiş faizin vade tarihinden takip tarihine kadar 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz talep edebilir. Ayrıca bu durumda, takip tarihinden tahsil tarihine kadar da işleyecek faizin reeskont faiz oranının değişen oranlarına göre aşamalı olarak faiz uygulanmasını isteyebilir ( 3095 Sayılı Kanunun, 4489 Sayılı Kanunla değişik 2. md. ).
Takipte alacaklı B.K.'nun 83 ve T.T.K.'nun 623. maddeleri uyarınca seçimlik hakkını kullanarak fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden bu alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir. Bir başka ifadeyle her iki halde de işlemiş faiz ( vadeden takibe kadar ) 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesine göre istenebilecek iken B.K.'nun 83 ve T.T.K.'nun 623. maddelerindeki seçimlik hakkının kullanılıp kullanılmaması durumuna göre işleyecek faizin, avans ( 3095 Sayılı Kanunun 2. md. koşullarında ) veya 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesine göre hesabı gerekecektir.
Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde:
Alacaklı fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istediğine ve tercih hakkını bu yönde kullandığına göre, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden bu alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir.
Alacaklı vekili takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağını İİK'nun 58/3. maddesinin amir hükmü gereğince Türk parasına çevirmiştir. Bu olgu yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Alacaklı vekili ayrıca Borçlar Kanunu' nun 83/son maddesi gereğince ( fili ödeme günündeki kur farkını ) da talep ederek tercihini bu yönde kullandığını bir tereddüde yer vermeyecek açıklıkla belirtmiştir. Bu durumda yukarıda açıklandığı üzere faizin yabancı para faizi olarak hesaplanması zorunludur. Alacaklı vekilinin faiz isteminin yasaya aykırı olup olmaması hususu, borçlunun icra dairesine bu konuda yaptığı itirazın kaldırılması aşamasında İcra mahkemesinde denetlenecektir.
Bu durumda alacaklı vekilinin takip talebi ve ödeme emrinde çelişkili bir istek bulunmadığı sonucuna varılarak şikayetin red di yerine takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, alacaklı vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilmelidir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, dairemizin 05.12.2006 tarih ve 2006/19795 E. - 2006/23032 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle, İİK. 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 26.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. kazancı