Mesajı Okuyun
Old 02-11-2009, 09:54   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan rudy baylor
Üçüncü kişi borçlunun vekiliyim. Bizden alacağı olan kişilere ait farklı hacizler geliyor ve bizden olan alacakların içinde KDV ödemeleri de var(ödemelerde vergi sorumlusu değiliz,bu nedenle KDV'leri de alacaklılara ödüyoruz). Dolayısıyla bizden alacakları olan haciz borçlularının alacaklıları bu KDV alacaklarına da haciz koyduruyor. Ancak şu anda iki farklı icra hukuk mahkemesinin iki farklı kararı var önümde,biri KDV alacağına haciz konulabilir,çünkü haciz borçlusunun üçüncü kişiden olan alacaklarının içindedir, diyor. Diğeri de tam tersine her ne kadar üçüncü kişi borçlu vergi sorumlusu sıfatı taşımasa da,haciz borçlusunun üçüncü kişiden alacaklarının içinde KDV de var diye alacaklılar KDV'ye haciz koyamaz diyor. İkisi de aynı eşit durumdaki icra hukuk mahkemesi,ama ikisi de farklı karar. Nasıl bir uygulamaya yönelmeliyim,yardımcı olan herkese teşekkür ederim.


Alıntı:
Yazan hakiki avukat
Bu anlattığınıza tam uymasa da benzer bir olay başıma gelmişti ve vergi iade alacağına ( kdv ) haciz konulabilir mi ? sorusunu araştırmış ve mali müşavir arkadaşlara da sormuştum.Ulaştığım kadarıyla bir kişi borçlusunun kdv iade alacaklarına haciz koydurup kendi bazı kamu bıorçlarına mahsup edebiliyor. Dolayısıyla kdv alacağı haczedilebiliyormuş ama prosedürü çok uzun . Sadece müzekkere ya da ihbarname yetmiyor. Burdan en azından bir fikir edinebilirsiniz zannederim . Sizin olayınızda kdv alacağı kavramını siz ticari ilişki içindeki alacak gibi kullanmışsınız zannederim , onun için motamod uymayabilir olayınıza.

Bu iki olayın aynı olmadığı düşüncesindeyim.

İlkinde, yani asıl soru da; muhtemelen kDV li fatura kapsamında doğan bir 3. kişideki alacak 89. madde temelinde haczedilmiş olmalıdır. KDV alacağı, Maliyeye iletilmek üzere faturayı kesene fatura bedeli ile birlikte teslim edilir. Faturayı kesen kişi ise, KDV tutarını Maliyeye intikal ettirir. Faturayı kesen taraf Maliyeden alacaklı değilse yani mahsup yapamıyorsa KDV tutarını Maliyeye eksiksiz ödemek zorundadır. .

Buradaki asıl problem, ; KDV tutarı faturanın kesildiği andan itibaren "Maliyeye mi aittir yoksa Faturayı kesen kişiye mi aittir?" noktasındadır. Yani fatura borçlusu bu tutarı kendiliğinen Maliyeye götürüp ödeyebiliyorsa, KDV tutarı Maliyenin alacağıdır denebilir.

"KDV tutarı Maliyeye ait bir alacak kalemidir, faturayı kesen taraf bu tutarı Maliyeye iletmek üzere görevlendirilmiş bir aracı konumundadır", denilebiliyorsa, bu tutarın faturayı kesen tarafın alacaklılarınca 3. kişilerdeki hak ve alacaklar kapsamında haczi mümkün olmamalıdır.

"KDV tutarı Maliyeye ait değildir, faturanın bir parçası olup, faturayı kesenin alacağıdır" denebiliyorsa pek tabidir ki bu tutar da 3. kişideki hak ve alacak kapsamında haczedilebilir.

Bu sorunun çözümünde sanıyorum bu ölçüt önemlidir.


Sn. Hakiki avukatın aktardığı olayda durum kanaatimce çok farklıdır. Vergi iade alacağı Maliyeye karşı borçlunun doğmuş bir alacağıdır. Bu ihtimalde Maliyeye 89. haciz ihbarnamesi gönderilmekte ve borçluya ödenmesi gereken tutarın icra dairesine ödenmesi istenmektedir. (ki kanaatimce bu durumda borçlunun Maliyeye karşı doğmuş muaccel alacağının haczine hiç bir engel yoktur)