Bugün İstanbul’da yaşam durdu. Kar yolları kapatarak kaynak kullanımını durdurdu.

Hukuk yaşamı yıllardır kar altında. Adalete genel bütçeden ayrılan pay oranı binde 7 ... Dondurucu soğuk. Kan donduran bir soğuk. Biliyorsunuz, derece ile ölçülen hava soğukluğunun yanı sıra bir de ‘’hissedilen soğukluk’’ kavramı var. Hissedilen soğukluk düştüğü yeri yakar.

Hükümetteki bir iki bakan adaletin payının binde 20 ‘ye çıkarılması için uğraşıyorlar. Ama uzmanlara göre, binde 7 oranının binde 40 oranına çıkarılması gerekiyor.

Vatandaşın adaleti hemen görmesi, kolay görmesi, ucuz görmesi gerek. ‘’Mahkemeye verip uğraşacağıma ‘’ diye homurdanmalar bitmeli. ‘’Mahkemeye verirsem görür ..’’ biçiminde adalete güven duyulmalı. Yoksa devlet adalet dağıtma görevini yerine getirmiş sayılmaz. .

İstanbul kar altında sessizce yarını beklerken, Ankara kararlarında baskı altında. Ağır baskılarla savaşa gireceğiz. Savaş öylesine kara ki, gölgesinde ot bitmez. Savaş öyle bir sorun ki, diğer sorunlar gözden ırak kalır. Adalet gözden ırak tutulacak bir konu olmamalı. Kaynaklarımızın dağıtımında sınırlarımızın yanındaki savaş kadar sınırlarımızın içindeki huzuru da düşünmeliyiz. Huzur adaletle sağlanır. Örneğin, herkes aç ise, kimse açlıktan yakınmaz. Demek adalet ekmekten daha besleyici..

2003 yılı bütçesi henüz yapılamadı. Geçici bütçe ile idare ediyoruz. İstanbul yarın belki kardan kurtulur, iki yakası bir araya gelir. Ankara bütçeyi ne zaman yapacak? Adaletin iki yakası ne olacak? Binde kırk mı, yoksa yine kırık dökük mü? Ben yanıtı biliyorum : En iyi olasılıkla, yarım yamalak...