Mesajı Okuyun
Old 16-12-2012, 23:34   #37
Teknik_Uzman

 
Varsayılan Paradoks, ‘Düello’da mı gizli?

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Basitce ve mantiken; ......

Paradoks, ‘düello’da mı gizli?

‘Düello’; bilerek ve isteyerek ‘aynı anda’ gerçekleştirilen saldırı olup, iki farklı fiilin, iki fâili vardır. Ki bunda; ne şikâyet olur, ne de karşılıklı bir mağduriyet söz konusudur.

‘Düello’ olmadığı sürece, yani bilerek ve isteyerek ‘aynı anda’ olmadığı sürece, kapışmada mutlaka bir taraf önce davranır, diğer taraf da anlık bir süre akabinde karşılık verir. İlkine saldırı, ikincisine de savunma denmelidir bu durumda. Dolayısıyla da kanıtlar, bu zamanlamayı resmederse; o zaman gerçek saldıranın suçlu ve gerçek cezalı taraf, diğerininse mevzuatta yer alan bir meşru savunmanın da kurtaramadığı fazla cezayı alan taraf olarak kesinleşmesi mümkündür.

Oysa genelde “reşit olmayanlar arası cinsel ilişki”; düello gibi başlar; ancak aileler devreye girince, yapay bir mağduriyet yaratılarak (birinin cinsel saldırıyı zamanda öncelikli yapmasına çevrilerek); olay bir paradoksa dönüştürülür ve böylece çözümsüzlük de, geri çekilmekle çözüme kavuşturuluverir.

Bazı deneyimli müdafiîler, bu konunun çözümünü bu şekilde (Ali Cengiz Teorisi) ile çözerken; diğerleri de hâlen soruşturmanın bir tek tarafı mütecaviz gösterebilmesini ummaktadırlar. Zaten net fotoğrafı çekilemeyen bir olayda, hangi delillerle bir gerçek, 'çift' yapılabilir; hangi yalanlarla iki fâil, 'yarım'a düşürülebilir? Yani kısaca, ‘suç vardır; fâil şudur; diğeri mağdurdur’ denemez.

Sayın Nur Deniz, giriş olayını konu içi, ikinci örneği karşılıklı basit saldırı / yaralama gibi konu dışı bir örnekle verdiği için; olayın sadece paradoks yaratma yönüne değinmiş olmakla, ergenlerin suçlu olabilirliğinin, ceza ehliyetlerinin ve zorlama olmadığında saldırı önceliğinin, … getirdiği açmazları ertelemektedir.

Olay, cinsiyet içermeseydi; basitleşir, delil bulunur, fizikî tespitler yapılır ve zamanda önceliği de anlaşılabilirdi. Bu konu; daha çok sosyal eğilimleri, davranışların maddî çıkarlardan etkilenmediği konumları irdelemek üzere açılmış gözükmektedir. Aksi hâlde, mevcut mevzuat ile her şeyi kısaca işletir, hükümler verirdiniz.

Esasen bir olayda kanıtlar olmadığında ortaya konan tüm suçlamaların; şikâyete veya evveliyâtına ilişkin yapay tanıklara dayalı olduğu, soruşturmanın ve hatta kovuşturmanın da sözel /üretilebilir/ delillerle (+tanıklarla) yürütüldüğü kolayca görülebilir.

Öte yandan, yargıyı iknâ etme sürecinin /vicdanı işletme tekniğinin/, bu gibi yapay sahneleri temel alan bir mekanizmaya mecbur kaldığı; kurgu bilgilere dayalı bir usavurum yapıldığında ise, muhakemenin haksız hükümler üretmesinin kaçınılamaz olabileceği de gözardı edilmemelidir.