Mesajı Okuyun
Old 31-07-2007, 22:31   #22
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Av.Armağan Konyalı,

Dosyam saat itibariyle yanımda değil, ama hatırladığım kadarıyla hükmün vekalet ücretine değinen kısmı şöyleydi:

-Hazine aleyhine vekalet ücreti istemi Mahkemeyi bağlayıcı olmadığı gibi, hakimin takdirinde olduğundan, yine A.A.Ü.T. de mahkemeyi bağlamayacağından ve aksine zaruri bir hüküm de bulunmadığından, sanık vekilinin vekalet ücreti takdiri isteminin reddine...


CMUK ta ilgili bir hüküm aradığımda, bulduğum inancındaydım. O da şu idi:

Alıntı:
Madde 324 - (1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir.

(2) Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.

(3) Giderlerin miktarı ile iki taraftan birinin diğerine ödemesi gereken paranın miktarını mahkeme başkanı veya hakim belirler.

(4) Devlete ait yargılama giderlerine ilişkin kararlar, Harçlar Kanunu hükümlerine göre; kişisel haklara ilişkin kararlar, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yerine getirilir.

(5) Türkçe bilmeyen ya da engelli olan şüpheli, sanık, mağdur veya tanık için görevlendirilen tercümanın giderleri, yargılama gideri sayılmaz ve bu giderler Devlet Hazinesince karşılanır.


Alıntı:
Madde 325 - (1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkum edilmesi halinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.

(2) Cezanın ertelenmesi halinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.

(3) Yargılamanın değişik evrelerinde yapılan araştırma veya işlemler nedeniyle giderler meydana gelmiş olup da, sonuç sanık lehine ortaya çıkmış ise, bu giderlerin sanığa yüklenmesinin hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında mahkeme, bunların kısmen veya tamamen Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verir.

(4) Hüküm kesinleşmeden sanık ölürse, mirasçılar giderleri ödemekle yükümlü tutulmazlar.


Her ne kadar beraat halini düzenleyen 327. madde, beraat eden sanığın yalnızca kendisinin neden olduğu giderlerden sorumlu, diğerlerinden muaf olduğunu düzenliyor olsa da, yukarıdaki ilk iki maddeyle birlikte düşündüldüğünde, beraat halinde beraat eden sanık (vekili) lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin hakkaniyete uygun düşeceği ve asla lütuf addedilemeyeceği inancındayım.


Sair detayları anımsamıyorum. Yarın eklerim.

Saygılarımla...