Mesajı Okuyun
Old 09-01-2009, 12:15   #2
justicewarior

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/1713
Karar: 2007/1644
Karar Tarihi: 14.05.2007

ÖZET: Mahkemece davalı alıcının iddia ettiği gibi tapuda gösterilen değer dışında gerçek değerin satıcıya ödendiği yönündeki savunması üzerinde durulmalı, davalının buna ilişkin banka hesap hareketleri, ödeme dekontları getirtildikten sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.


(2004 S. K. m. 105, 277, 278)

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar Tahsin ve Yakup tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; borçlunun haczi kabil malının bulunmadığını gösteren haciz tutanağının İİK.'nın 105. maddesi uyarınca geçici aciz vesikası niteliğinde olup, karar kesinleşmeden önce ibraz edildiği ve bu suretle dava ön koşulu yerine getirilmiş olduğundan işin esası incelenip bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulüne ve davaya konu edilen taşınmaz bölümünün davalılar arasında yapılan satışına ilişkin tasarrufun davacının alacağına yeter miktarda iptaline karar verilmiş, hüküm davalılar Tahsin ve Yakup tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında bariz bir fark olması nedeniyle davalı alıcının, diğer davalı borçlunun aciz halinde olduğunu bilmesi gerektiği, davalılar arasındaki alım satım işleminin davacı alacağının tahsili işlemini güçleştirmek amacıyla yapıldığının anlaşılması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir.

Dava, İİY.'nin 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK.'nın 278/2. maddesine göre akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağışlama olarak kabul edilmiştir. Somut olayda, tasarrufa konu olan taşınmazın tapuda yapılan akit tablosundaki alım satım değeri 4 milyar TL olup, yapılan keşif sonucu gerçek değerinin 12 milyar TL olduğu belirlenmiştir. Bu durumda taşınmazın gerçek değeri üzerinden alınıp satıldığını ve bu bedelin de borçlu davalıya ödendiğini kanıtlama yükümlülüğü davalılara düşmektedir. Davalılardan Yakup, taşınmazı her ne kadar tapuda 4 milyar TL'ye satın aldığı görülmekte ise de, aslında bu alım için satıcıya 12 milyar TL ödediğini savunmuş ve buna ilişkin olarak Demirbank ile Finansbank'tan alınmış 2 adet banka ödeme dekontu ibraz etmiş, ancak davalının bu savunması üzerinde durulmamıştır.

O halde, mahkemece davalı alıcının iddia ettiği gibi tapuda gösterilen değer dışında gerçek değerin satıcıya ödendiği yönündeki savunması üzerinde durulmalı, davalının buna ilişkin banka hesap hareketleri, ödeme dekontları getirtildikten sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 14.05.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları