Mesajı Okuyun
Old 28-05-2002, 14:47   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın VARTO' LU,

Bu konudaki endişeniz yerindedir. Türk Hukukunda hakimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle mesleki iş ve ve işlemlerinde (kararlarında) HUMK. 573-576 arası hükümlerde yer alan sebeplerle tazminat sorumluluğu düzenlenmiş olup, dikkat etmek gerekir ki bu sorumluluk, yargı bağımsızlığı kapsamında değerlendirilmektedir. Başka bir anlatımla, hakimlerin idari ve yargısal iş ve işlemleri yada eylemleri şeklinde faaliyetleri ayrıma tabi tutulmuş, Devletin Anayasal kusursuz sorumluluğunun ancak idari nitelikli olan iş, işlem ve eylemleri kapsayacağı ifade edilmiştir. Bu bakımdan olaya yaklaşıldığında tamemen idari birim olarak nitelendirilen Savcılık karar ve işlemlerinden Devletin (kusursuz) sorumluluğu kabul edilecektir. Devlet, kusursuz sorumluluğunu İdari yargıdaki hizmet kusuru çerçevesinde kabul etmektedir..

Bu yorum elbetteki, Devletin sorumluluğunu düzenleyen AY. nın amir hükmüne uygun bir yorum değildir. Hukuk Devletinde kabul edilebilir bir yorum değildir.

Anayasal düzenleme mevcuttur ancak, bu mevcut amir hüküm görmezden gelinmektedir. Kanımca, yeni bir kanuna bile gerek yoktur. HUMK.573-576 açık hükmü ile hakimin tazminat sorumluluğunu düzenleyen devlet, en azından müteselsilen sorumlu tutulmalıdır.

Diğer açıdan bakıldığında, Hakim; devletin resmi görevlisi ise ki şüphe yoktur, o halde hakimin tazminat sorumluluğu da en basitinden hizmet kusuru temeline dayalı bir sorumluluktur..

Öyleki, duruşma sırasında avukata yahut taraflara kızıp, elindeki kitabı fırlatarak zarar veren hakim, bu haksız eyleminden nasıl ki hizmet kusuru kapsamında Devleti de sorumlu kılacakken, haksız kararlarında da aynı hüküm öncelikle uygulanabilmelidir..

Bunun dışında, istihdam eden sıfatıyla BK.55, yerine göre 100 .madde kapsamında da devlet sorumlu olmalıdır.

Selam ve saygılar..