Mesajı Okuyun
Old 01-06-2012, 09:07   #2
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

Yargıtay 11 HD 2004/156 E. - 2004/1953 K. 01.03.2004
ÖZET: Esas sermayenin 1/10'una sahip azınlığın genel kurulu toplantıya çağırması için davanın, doğrudan doğruya ortaklığı hasım göstererek ya da ortaklığı temsilen yönetim kurulu aleyhine açılması gerekirken sadece şirket müdürü aleyhine açılan davanın pasif husumetten reddi gerekir.
(6762 S. K. m. 538)

Taraflar arasında görülen davada Niğde Asliye 2.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 14.11.2003 tarih ve 2003/523 - 2003/778 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacılar vekili, müvekkillerinin, ortağı olduğu N. Mozaik Üretim Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi'nin umumi heyetinin toplanması için davalı şirket müdürüne müracaat ettiklerini, davalının ortaklar kurulunu toplantıya çağırmadığını ileri sürerek, TTK'nun 538'nci maddesi gereğince ortaklar kurulunun toplantıya çağrılmasına izin verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, Niğde Asliye 2.Hukuk Mahkemesi'nin 2003/259 Esas ve 422 Karar sayılı dosyasının tarafları ve konusunun aynı olduğunu savunarak, dosya temyiz aşamasında olduğu için derdestlik İtirazında bulunmuştur.

Mahkemece, toplanan delillere göre, 2003/259 Esas ve 422 Karar sayılı ilam incelendiğinde davanın, davacıların dava açmadan önce şirket müdürüne müracaat etmemeleri sebebiyle usulden reddedildiğini, basit yargılama usulüne tabi bu davada derdestlik itirazında bulunulamayacağı, esas sermayenin 1/10'undan fazlasını temsil eden davacıların şirket müdürüne umumi heyetin toplanması için müracaat ettikleri ihtarnamenin usulüne uygun olarak davalıya 01.08.2003 tarihinde tebliğ edildiği, buna rağmen davalının süresinde ortaklar kurulunu toplantıya çağırmadığı, TTK'nun 538'nci maddesinde aranan şartların oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, limited şirket ortaklar kurulunun mahkemece toplantıya çağrılması isteminden ibarettir. TTK'nun 538/2'nci maddesine göre, limited şirkette esas sermayenin 1/10'unu temsil eden ortak veya ortaklar, toplantının maksadını göstermek suretiyle umumi heyetin toplantıya çağrılmasını isteyebilirler. Dosyanın incelenmesinde şirketin davada temsil edilmeyen başka ortaklarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. TTK'nun 538'nci maddesi gereğince esas sermayenin 1/10'una sahip azınlığın genel kurulu toplantıya çağırması için davanın, doğrudan doğruya ortaklığı hasım göstererek ya da ortaklığı temsilen yönetim kurulu aleyhine açılması gerektiği gözetilmeden sadece şirket müdürü aleyhine açılan davanın pasif husumetten reddi gerekirken, esasa girilerek kabul edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda i nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01.03.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Sayın meslektaşım, TTK m.538'in uygulanmasına ilişkin bulabildiğim emsal Yargıtay kararıdır. Bildiğim kadarıyla, limited şirket müdürünün mahkeme kararıyla azledilmesine ilişkin TTK m.543'ün uygulaması daha farklı biçimdedir.