Mesajı Okuyun
Old 05-06-2012, 15:59   #22
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Bir başka başlık altında yazdığım yazıyı buraya kopyalıyorum.

Bankalar için çember daralıyor...

Zaman içinde "müstakbel alacakların haczine" karşı olan dirençleri kırılacak elbet...











Soruna, "müstakbel alacakların haczi" kavramında yaklaşmak gerekir. İlk akla gelen soru şudur: Müstakbel alacakların haczi mümkün müdür? Tartışmasız EVET!

Aşağıya konu ile ilgili doktrin ve Yargısal görüşlerden bir özet sunacağım.

Tüm bu görüşler birlikte değerlendirildiğinde hukuken nasıl bir sonuca varmak gerekir? Tartışmaya açmak istiyorum

Faydalı olması dileğiyle...Saygılarımla...
  1. “…takip borçlusunun üçüncü kişideki müstakbel alacağının haczi mümkündür. Haciz sırasında alacağın doğmuş olması gerekmez, alacağın doğumunun ihtimal dahilinde bulunması yeterlidir” (Yargıtay 19. HD 23.09.1999 – 4545/5107)

  2. “Bu itibarla şikâyetçi vekilinin, borçlunun bankadaki hesabına ileride yatırılacak paraların haczedilemeyeceğine ilişkin şikâyeti yerinde değildir.”
    (Yargıtay 12. HD 29.01.1996 – 18344/1033)
  3. B.KURU Bankalardaki Mevduatın ve Diğer Alacakların Haczi : MÜSTAKBEL ALACAK : Takip borçlusu ile onun borçlusu olan banka arasında mevcut olan bir hukuki ilişkiye (temele) dayanan, henüz doğmamış olmakla beraber, ileride doğması muhtemel bulunan alacaklardır.
  4. B.KURU Bankalardaki Mevduatın ve Diğer Alacakların Haczi :Takip borçlusunun bankada mevcut olan bir hesabına, bundan sonra gelecek (yatırılacak) paralara da haciz konulabilir. (s.129)
  5. B.KURU Bankalardaki Mevduatın ve Diğer Alacakların Haczi :
    “…Kendisine birinci haciz ihbarnamesi gönderilen banka, takip borçlusunun bankada yukarıda belirtildiği anlamda bir müstakbel alacağının doğması ihtimali olduğunu tespit ederse (yani takip borçlusu ile banka arasında bir hukuki ilişki (temel) mevcut olup da bundan, ileride bir alacak doğması muhtemel ise), icra dairesine yedi gün içinde vereceği cevapta bu hususu şu şekilde belirtmelidir:

    “…Banka ile takip borçlusu arasında şöyle bir hukuki ilişki vardır; bu hukuki ilişkiden şimdiye kadar takip borçlusu lehine doğmuş ve ödenebilir bir alacak yoktur. Ancak ileride takip borçlusu lehine bir alacak doğması muhtemeldir. Bu nedenle, takip borçlusu ile banka arasındaki hukuki ilişkinin dosyasına haciz şerhi konulmuştur. Bu hukuki ilişkiden ileride takip borçlusu lehine bir alacak doğarsa, bu alacak icra dairesine bildirilecek ve ödenecektir…”

    Daha sonra, takip borçlusu ile banka arasındaki hukuki ilişkiden bir alacak doğarsa, banka bu alacağı takip borçlusuna değil icra dairesine ödemelidir. (s.130)
  6. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ÇEKER Hukuki Yönü İle Banka Mevduatı “…haciz, bankanın hesaba şerh verdiği (bloke koyduğu) tarihteki bakiyeyi kapsar; kural olarak daha sonradan hesaba yatırılan paralar hacizden etkilenmez.... Ancak, icra dairesinden gönderilen ihbarnamede, “mevduat sahibinin doğmuş veya doğacak alacakları üzerine haciz” konulduğu bildirilmişse durum farklıdır. Bu tür bir yazı alan banka, hesaba haciz tutarını işlemek suretiyle daha sonradan yatacak paraların da haciz işlemi görmesini sağlamalıdır…” (s.167)
  7. Av. Talih UYAR
    Yüksek mahkeme, bu konuya ilişkin kimi kararlarında «...Kural olarak, ileride doğması muhtemel bir hakkın haczi mümkün olmadığından, üçüncü kişiye ‘borçlunun nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacakları üzerine haciz konulduğu’ şeklinde haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, üçüncü kişinin sorumluluğunun ‘haciz ihbarnamesinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut durumla sınırlı olduğunu...» belirtmişken, kimi kararlarında ise «...Müstakbel (beklenen ya da doğacak) alacaklar için haciz ihbarnamesi gönderilebilmesi üçüncü kişi ile borçlu arasında süregelen bir hukuki ilişkinin varlığına bağlıdır. Hukuki münasebetin varlığı ve bu ilişki nedeniyle borçluya ödenecek ve devamlılık arzeden bir alacağın bulunduğu hallerde, üçüncü kişiye İİK’nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilmesi gerekir...», «...Takip borçlusunun üçüncü kişideki müstakbel alacağının haczi mümkündür. Haciz sırasında alacağın doğmuş olması gerekmez, alacağın doğumunun ihtimal dahilinde bulunması yeterlidir...»

    Kanımızca, üçüncü ile borçlu arasındaki mevcut bir hukuki ilişki nedeniyle, borçlunun ileride (yakın bir tarihte) üçüncü kişi nezdinde doğabilecek alacağının–İİK. mad. 89’a göre- haczinin mümkün olabilmesi gerekir. Doğacak alacağın miktarının önceden bilinmemesi önem taşımaz. Örneğin; borçlu-müteahhidin alacaklıları, borçlunun yaptığı iş karşılığında, üçüncü kişi konusundaki Karayolları Genel Müdürlüğü’nden, Belediyeden alacağı istihkakı üzerine -henüz istihkak düzenlenmeden- haciz koyabilirler. Bu nedenle, yüksek mahkemenin yeni tarihli -dipn. 18’de belirtilen- içtihadındaki görüşe katılamıyor, buna karşın daha önceki -dipn. 19’da belirtilen- içtihadındaki görüşünün daha isabetli olduğunu ifade etmek istiyoruz...
    http://www.talihuyar.com/index/resim/indir/43_1_89.doc
  8. Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ İcra Hukukunun Esasları
    Henüz doğmamış olmakla beraber, tahakkuku muhtemel olan alacaklar da, yani müstakbel alacaklar; evvelce, alacağın vasfının tayin edilmesini kolaylaştıran bir hukuki temel mevcutsa haczedilebilir. (s.239)
  9. Dr.Murat YAVAŞ “Borçlunun Üçüncü Şahıslardaki Mal, Hak ve Alacaklarının Haczi” İsviçre Hukuku’nda, borçlunun üçüncü şahıslardan elde edebileceği müstakbel alacakların haczinde bir süre sınırlaması getirilmiştir. Buna göre, borçlunun hacizden itibaren bir sene içinde doğabilecek müstakbel alacaklarına haciz uygulanabilecektir. (LP m.93/II) (s.171)