Mesajı Okuyun
Old 20-06-2003, 23:36   #2
A.Turan

 
Varsayılan

Merhabalar,
Sibel paylaşmak istedğiniz konu ilgi çekici..Öncelikle kırılganlıktan söz ederken kırılganlığın tanımı gerekli. Acaba kırılganlığın tanımı var mıdır? veya kırılganlık diyince herkeslerdeki algılama biçimi aynı mıdır? kırılganlıktan amaçlanan nedir? Kırılgan kimdir? sizin bu konuda kendinize sorup cevapladığınız bir kırılganlık tarifi var mı? Yoksa siz olsanız nasıl tarif ederdiniz? Bu sorunu çözdükten sonra daha bitmedi epiyice sorum olacak gibi-)) Kırılganlığın etkenleri nelerdir sorusunun tek bir cevabı olabilir mi? yoksa birden çok mu cevabı olabilir? kırılganlık öznel midir ? yoksa nesnel kriterleri var mıdır? Sordugun soruyu en başından alacak olursak, .. insandan insana mı değişir yoksa toplumların bunda katkısı var mıdır ? sorusu cümlenin kuruluş biçiminde bütünlük arz etmemektedir. Belki şöyle sorsak olurdu. kırılganlık insanlarda içsel bir vak"a mıdır? yoksa toplumun etkisiyle mi oluşmaktadır? Diğer bir anlatımla kırılganlık varoluşssal bir durum mudur yoksa zamanla toplumun değerler bütününden etkileşimle oluşan bir durum mudur? Bu soru da olayı doğru vurgulamamaktadır. Şöyleki; kırılganlık bir "durum mudur" ne demektir? Belki kırılganlık bir hastalık mıdır ve bu hastalığın oluşumunda faktörler nelerdir? en çok toplumsal faktörler mi rol oynar yoksa genetik veya varoluşssal faktörler mi? Kırılganlık bir fıtrat mıdır? Aklıma daha çok soru geliyor ancak açtığın konu hakkında yazdığın daha çok irdelenecek cümle var, biraz da onları irdelemek için bu kadarla yetineyim. Algılamada aşırı seçicilik mi bunu sağlar sorusunu Sorarken bu cümle üzerinde hiç düşündün mü? yani seçicilikten kast ettiğin nedir? Tek bir vak"ayı alğılamaya başlarken seçicilik nasıl olacak. Birden çok vaka mı varda içlerinden biri seçiliyor? O halde bu cümlede açıklanmaya muhtaçlık arz etmektedir. yoksa dervişin fikri neyse zikri odur mu derken bu soruyu bir kendine sor bakalım. Bu soruyu kimin için soruyorsun? Aklında tasarladığın sanal biri mi yahut hedef aldığın ve bu soruyu sorarken aklından geçen biri mi? hah tamda bizim filanca mı diye düşünerek sordun? Genel bir olayın değerlendirilmesinde sosyal bilimsel açıklamalarda bir tekerlemenin yerindeliği ancak önce gelen cümleyi kuvvetlendirici etki bakımından kullanıldığı söylenir. Oysa senin sorunda sanki temel bir soru şeklinde yansımaktadır. Bu konuyu açarken yeterince düşünmeden rast gele yazdığın izlenimi oluşmaktadır bende. Ne dersin yanılıyor muyum? Kırılganlığı bir analist ile tartışma gereği hiç duydun mu? kırılganlık psikoterapiyi ilgilendiren bir alan olup olmadığı yönünde bir düşünce oluştu mu?kırılgan yaşayan kırıcı mıdır? yoksa kırılgan olan bir savunma mekanizması geliştirdiği için mi kırıcı olur? sorusu yerindelik açısından değerlendirildiğinde birinci soruya ikinci soruyla cevap verirken soru başlatarak oluşturulmuş bir cümle görünümündedir. Bu iki soru cümlesini birlikte analiz ettiğimizde kırılgan kırıcıdır düz mantıksal sonucuna ulaşılıp ardından tüm kırılgan - kırıcılar neden kırıcıdırlar sorununu çözümlemek isterseniz hemen savunma mekanizması mıdır sınırı ile karılaşmak zorunluluğuyla karşılaşıyorsunuz. Detaysal bir düşünümü bırakıp tek bir nedene indirgemek zorunluluğunda bırakılmaktasınız. Bu bakımdan yeniden bu iki soruyu analiz ettigimizde önümüze bir perspektif açabilmemiz mümkün görünmemektedir. Son olarak ne detay değil mi? sorusunu analiz edecek olursak; tüm soruyu birlikte değerlendirmeye tabi tutmak zorunluluğuyla karşılaşıyoruz. Bu durumda da yukardan itibaren yaptığmız açıklamalar ışığında hangi detay karşı sorusunu sormak gereğini hissediyoruz.
Buraya kadarki anlatımda sunumun değerliliğini yargıladık. Ancak ne varki hala ortada bir sorun var bu sorunda dimdik ayakta duruyor. Nedir bu kırılganlık meselesi??.. bilen varsa yazsın gerçekten ilginç zihin jimnastikleri yapılabileceğini düşünüyorum. bu arada sibel sana teşekkür ederim. Her ne kadar sunumuna çok eleştirisel bir yaklaşım gösterdiysem de müthiş bir keyf aldığımı vurgulamalıyım. Şimdi senden ricam, daha derinlemesine ama hep kendine sorular sorarak iç aleminde ulaştığın çözümleri, çözümlerin nedenleri de sorulduğunda hissettiklerini yazacak biçimde kelimelere döküp aktarmandır. mutlukalınız.