Mesajı Okuyun
Old 05-10-2012, 15:16   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın preator07,

Alıntı:
Yazan preator07
...Sözleşmeye göre müteahhit inşaatı zamanında bitiremezse daire başına her ay 250 Euro ödeyecektir....Biz de sözleşmedeki bu maddeye dayanarak inşaatın gecikmesinden dolayı gecikme tazminatı ve ayrıca eğer daireler zamanında bitirilseydi kira geliri elde edileceğinden yoksun kalınan bu kira gelirini talep ederek alacak davası açtık...


Arsa sahibi, BK m.106/2'den (TBK m.125/1-126) mütevellit (bu mehil zarfında borç ifa edilmemiş bulunduğu surette alacaklı her zaman onun ifasını talep ve teahhür sebebi ile zarar ve ziyan davası ikame eylemek hakkını haizdir) müteahhitten gecikme tazminatını talep hakkını haizdir. Başka bir deyişle; arsa sahibinin gecikme tazminatı talep hakkı kanundan kaynaklı olduğundan; sözleşmede gecikme tazminatı kararlaştırılmış olup olmamasına bakılmaz.

KKİS'de, bu gecikme tazminatı:
* sözleşmede kararlaştırılmayan hallerde: aylık rayiç kira geliri bulunup gecikilen zaman süresine uygulanması şeklinde hesaplanır.

** sizin sözleşmenizde belirlenen "gecikme halinde ödenecek her ay 250 Euro" da (yargıtayca) sözleşmede kararlaştırılmış olan "maktu gecikme tazminatı" olarak kabul edilmektedir*. Burada tarafların, tazminatın hesaplanmasında kolaylık sağlamak amacıyla götürü bir tazminat bedeli belirledikleri kabul edilmektedir.

* Her somut olay kendi şartları içerisinde değerlendirilerek; kararlaştırılanın cezai şart mı gecikme tazminatı (götürü tazminat) mı olduğu belirlenir.

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (konu, şu anda 23. Hukuk Dairesinin görevindedir) önceki kararlarında, gecikilen süre boyunca, sözleşmede kararlaştırılan işbu "maktu gecikme tazminatı"na bağlı kalınarak hesaplama yapılması gerektiğini içtihat etmekte idi ise de; son yıllarda, gecikme süresinin ne kadar olduğuna bakılmadan müteahhidin, tüm gecikme süresi boyunca, bu maktu belirlenen gecikme tazminatıyla bağlı tutulması TMK m.2'ye aykırıdır deyip bu uygulamadan vazgeçmiştir. Bu ahvalde de bazı kriterler belirlenmiştir:

"...Kararlaştırılan tazminatın süresiz uygulanamayacağı bu şekilde kabul edildikten sonra, maktu gecikme tazminatının ne kadar süreyle tarafları bağlayacağı konusuna gelince; bu süre sözleşmedeki teslim süresi, gecikilen sürenin uzunluğu, sözleşmede öngörülen tazminat miktarı, geçen süre içinde gerçekleşen enflasyon, döviz fiyatları ve faiz oranlarındaki artış ve eksilişler, fiyat artışları, rayiçlere göre istenebilecek miktar ile maktu tazminatın ödemeye devam edilmesi halinde arsa sahibinin elde edeceği miktarlar da gözönünde tutulmak suretiyle bu hususta bilirkişi görüşünden de yararlanılarak sözleşmedeki miktarın en az 1 yıl süreyle mutlak bağlayıcı olacağı ve maktu tazminat ile rayiçlere göre belirlenecek gecikme tazminatı arasında en az bir misli fark bulunması gerektiği de dikkate alınarak hakkaniyete uygun biçimde hakim tarafından takdir edilmelidir. Hakim tarafından belirlenen makul süreden sonraki gecikme tazminatı miktarının da; taşınmazın mevkii, konumu, ülkenin ve inşaatın yapıldığı yerin sosyoekonomik koşulları da dikkate alınmak suretiyle ve sözleşmede kararlaştırılan tazminat yokmuş gibi gecikme tazminatının en az mahalli piyasa rayiçlerine göre mahrum kalınan kira bedeli kadar olacağı ilkesine göre bilirkişilere hesaplattırılması gerekir... (Yarg. 15 HD, 01.04.2010 T., E: 2009/7351, K: 2010/1885)."**

** Bu yola gidilmesinin sebebinin cezai şartın tenkisine benzer bir durum oluşturmaya çalışılması çabası olduğu kanaatindeyim.

Bu çerçevede sizin "gecikme tazminatı+yoksun kalınan kira geliri" isteminizde; yukarıdaki kararda kırmızı ile belirlediğim kısımlar çerçevesinde hesap yapılacaktır.

Saygılar...