Mesajı Okuyun
Old 02-04-2010, 10:59   #25
mantis

 
Varsayılan

Bugün cuma, daha gevşek bir ruh halinde olma hakkımı kullanıyorum bugün! Baştan bunu belirteyim.

Üstadım Av.Mehmet Saim Dikici'ye zerafeti ve alçakgönüllüğü için teşekkür ederek başlayayım: Ben de size özel mesaj gönderdim, bir kez de buradan teşekkür ederim, hakkımdaki düşüncenizin beni mahçup etti.

Alıntı:
Yazan av.sebahattin
Bahsettiğiniz konuda hiç bir suç göremiyorum. Yani bu şekilde takdir ediyorum. Sizin de bir suç(?) oluştuğu yönünde takdiriniz mevcut. Yukarıdaki mesajlarımdan birinde bu eylemlerin hangi suç vasfına girdiğini sormuştum. Bu konuda doyurucu bir yanıt alamadım. Söylemiş olduğunuz bilgiler ışında da sizin de herhangi bir delile sahip olmadığınız anlaşılıyor.

Dertleşme ihtiyacınızın doğduğu linkte, Stajyer Avukatımız, bir avukata karşı sahtekar türünden, söyleyenin, söyleneni ve dinleyenini üzmesi gereken, açıkça meslek ahlakına hiç bir şekilde yakıştıramadığım sözler sarf etmiştir. Bu sözlerin sebebi ne olursa olsun, tasvip etmeyeceğinizi umuyorum. Google’a avukat ve sahtekar kelimelerini yazdığınızda turkhukuksitesi maalesef ilk sıralarda çıkmakta, sizin açtığınız ve diğer stajyer avukatın açtığı konu çıkmaktadır. Ve bunun sorumluluğu da sadece yazıyı yazan kişiye ait kalmamıştır!

Umarım tüm yazılanları değerlendirdiğinizde, konunun açılışına ve şekline dair yanlışınızı ve benim diğer avukatın gıyabında savunma yapmamı ve onun yerine savunma yapma “hakkımı” anlayacaksınızdır.

Bu nedenlerle sayın meslektaşım, dilerseniz konunun içeriğine tekrar girip avukatın bir suç işleyip işlemediğini tekrar tartışalım. İddia makamı titizliğiyle hazırladığınız iddialarınızı kanun maddeleri ile vermenizi rica ediyorum.

Alıntıda yer almayan bölümler için, sizi bugün tesadüfen denk geldiğim şu linki okumaya davet ediyorum. Her iki görüşü de savunanlar olmuş. Benim hangi görüşe dahil olduğum sürpriz olsun diyeceğim ama, olmaz herhalde .

Bu konuyu ayrıntılandırmak mümkün, hem etik konusunu, hem meslek sırrının hangi durumda ifşa edilmiş sayılabileceğini, hem açık alanda tartışma tartışmama yöneliminin etkilerini; ucundan kıyısından laf oralarda gelir de gerekirse "halk bu kadarını anlıyorculuk" bile oynarız , ama her defasında, sizin dileğinizin aksine bu başlık üst sıralarda kalmaya devam eder.

Tartışma şekliniz son mesajınız hariç agresifti Sebahattin Bey, size de teşekkür ediyorum o yüzden. Son mesajınızda ben iddia makamı yerine geçmemi istemişsiniz. Oysa ben savcı olarak değil, müşteki vekili olarak yazacak olsam ne yazacağımı (15 numaralı mesajımda), hani hükme dayandığımı da belirterek yazmıştım zaten.

Alıntı:
Şüpheli, "gündelik kullanımı ile" tehdit edip şantaj yaparak;
"hukuki açıdan ise", yine başta şantaj, nitelikli dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma (çünkü elinizde bir evrak varsa kural olarak onu avukata hukuki işleme konu etsin diye verirsiniz, şantaj malzemesi yapsın diye değil; çünkü sizden farklı olarak ben müvekkili "en son güvenilecek kişi" olarak görmem), suç delilini satarak yok etme, bir ucundan ihkak-ı haka da girebiliriz, görevi kötüye kullanma, (çekişmeli hak edinmeye de girebilir emin değilim) haksız çıkar sağlamıştır.
....

Özetle, baba borcu zaten ödeyecektir, muvakafati, ilk adımı kendisinin atması bundandır. Ancak "karşı tarafın istediği şekil" gayrihukuki, ne yazık ki.

Yukarıda saydığım fiillerin tamamı elbette olası bir iddianamede yer almaz. Ancak, benzer bir durumda müşteki vekili olarak bir dilekçe yazıyor olsaydık, pek çoğumuz bu hükümlere gerekçelendirerek değinmeyecek miydik?

Hukuk normu - ahlak normu ayrımı da mevcut burada.

Tekrar tekrar yazmamı mı istiyorsunuz gerçekten? Meslektaşlar arasında konuşurken, hakikaten kanun-madde numarası mı vermemi istiyorsunuz? Belli ne dediğim, neyi ileri sürüp sürmediğim zaten? Bir forumda yazıyor olmanın beni tuttuğu noktaların, bir avukatın karşı taraftan almasını hukuken hatalı bulduğum paradan ve senetten söz etmek olmadığını, ve fakat elimdeki tüm bilgiyi paylaşmadığımı, paylaşmayacağımı da belirtmiştim.

Bahsetttiğiniz stajyer avukat arkadaşımızın açtığı başlıktaki üslubuna dair düşüncemi de çok net ifade etmiştim orada, sahiden, bunu tasvip edip etmediğim belli değil mi, gerçekten tekrarlamalı mıyım?

Bahsettiğiniz aramayı (avukat ve sahtekar) ben de yaptım merak edip. Okuyanların da yapmasını rica ediyorum. Bakalım bu başlık mı çıkıyor aramalarda?

Yine bir alıntı ile son (benim aktardığım olayda bu bile yok hatırlatmasıyla):
Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı

Alıntı:
İstenen vekalet ücreti yasal değilse bile ahlakidir.
Avukatlık ücreti avukatın hukuki yardımının karşılığıdır. Eğer avukat hukuki yardımda bulunmadan bir ücret alıyorsa bunun adı avukatlık ücreti olmamalı. Avukat avukatlık ücreti dışında ücret kabul etmemeli.

Alacaklı şirketin muhasebecisi şirketin borçlusuna telefon etse ve dese ki: "Borcunuzu hafta içinde ödeyiniz yoksa avukat marifetiyle icra takibi yapılacak; icra harcı ödemek zorunda kalacaksınız. Ben senedi bugün avukata vermemekle size iyilik yapıyorum; bu iyiliğimin karşılığında bana 100 YTL vereceksiniz."

Şimdi bu 100 YTL muhasebe ücreti midir?

Kavramları doğru tanımlamak gerek. "Hukuk kavramlar ilmidir."

Saygılarımla

Katılan herkese teşekkürlerim ve saygılarımla...