Mesajı Okuyun
Old 11-05-2011, 09:59   #42
Av.Sezer Yiğit

 
Varsayılan

Öncelikle her olayın kendi içinde değerlendirilmesi fikrine tamamen katılıyorum.

Konuya daha çok ekonomik özgürlüğü olmayan, gidecek yeri olmayan kadın yönünden bakılmış. Doğrudur.. İsabetli bir düşünce..

Fakat birde aralarında dava - husumet olan iki kişinin aynı evde gece gündüz yaşadığını düşünün.. Ülkemizde devam eden bir çekişmeli boşanma davası maalesef 1-2 ayda sonuçlanmıyor. Bu süre içinde dava esnasında olan olaylar, söylenilenler, konuşulanlar, tanıkların söylemleri, aralarında zaten hususmet olan insanları daha da fazla germeyecek midir? Bu durumda özellikle zayıf olan kadının erkek tarafından şiddete ve tacize uğrama ihtimali artmayacak mıdır? Ülkemizde bir çok kadın zaten ortak hayatın bitmesine ve eşiyle arasındaki şiddetli geçimsizliğe rağmen boşanma davası açıp ayrı bir yere gidemediği için -bırakın dayağı- cinayete kurban gidiyor. Birbirine tahammül edemeyen çiftlerin bir arada yaşaması müşterek çocuklara zarar vermeyecek midir?

Konu bu değil elbette. Ama bu durumda açılmış bir boşanma davasına rağmen çift, aynı evde yaşamaya devam edilebiliyorsa, bu durumda orada bu evlilik birliğinin düzelme ihtimali varmış fikri uyanıyor nedense bende.. Eh.. Yargıya da aile birliğinin korunması misyonu yüklendiğine göre.. Yargıtay kararına katılıyorum.. Ama aynı evde yaşayıpta gidecek bir yeri olmayan eş için çarenin yargının vereceği kararlarda değil başka bir yerde aranması gerektiğini düşünüyorum.