Herkese merhaba,
Açılmış olan bir izalei şuyu davasının tensip tutanağında yani daha ilk celse dahi yapılmadan, davaya konu olan gayrımenkul üzerine
İİK 28 gereğince
müzekkere yazılarak
şerh konulmasına karar verilmiştir.
Tapudan gelen tapu kaydı bilgilerinden de gördüğüm üzere söz konusu şerh mahkeme müzekkeresine binaen konulmuştur.
İİK. madde 28
TAŞINMAZ DAVALARINDA HÜKÜMLERİN TAPU VE GEMİ SİCİL DAİRELERİNE TEBLİĞİ:
Madde 28 - (Değişik madde: 29/06/1956 - 6763/42 md.)
Taşınmaz davalarında davacının lehine hüküm verildiği takdirde mahkeme davacının talebine hacet kalmaksızın hükmün tefhimi ile beraber hulasasını tapu ve gemi sicili dairelerine bildirir. İlgili daire bu ciheti hükmolunan taşınmaz veya geminin kaydına şerh verir.Bu şerh Medeni Kanunun 920 nci maddesinin ikinci fıkrası ve tescil edilmiş gemiler hakkında da Ticaret Kanununun 879 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmüne tabidir.
Taşınmaz davası üzerine verilen karar ileride davacının aleyhine kesinleşirse mahkeme, derhal bu hükmün hulasasını da tapu veya gemi sicili dairesine bildirir
Madde başlığı ve metninden anlaşılacağı üzere söz konusu şerh, davacının lehine hüküm verilmesi halinde ve karar celsesinde verilen kararlar hakkında uygulanma kabiliyeti olan bir şerh türüdür. Dolayısıyla ben de şerhi koyduran mahkemeden şerhin terkin edilmesini talep ettim ancak henüz bir karar vermedi gelecek celse karar verecek taleplerim hakkında...
Benim merak ettiğim tüm araştırmalarıma rağmen bulamadığım ama aslında ara kararlarla da uygulanabileceğine yönelik bir değişiklik veya yargıtay kararı var mı? Yani böyle açık bir hüküm karşısında hakimin hatayla bu şerhi koydurmuş olma ihtimalini kabul etmek istemiyorum acaba ben mi eksik bilgi sahibiyim?
Tapu müdürünün son celse kararı olmadan sadece müzekkereye dayanarak böyle bir şerh koyması esasen mümkün mü? Hani karar demiyor mu memurlar?