Mesajı Okuyun
Old 24-11-2007, 22:15   #8
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Merhaba

Kişisel malın geliri,(örneğin;kira veya faiz) edinilmiş maldır.Bunda hiç bir kuşku yok.

Tartışma kişisel malın kendisine ilişkindir.

Bir malın edinilmiş mal olabilmesi için karşılığı verilerek elde edilmiş olması gereklidir.

2002 den önce satın alınmış ve 2002 sonrası yeni mal rejimine kişisel mal olarak girmiş bir mal satılarak yeniden başka bir mal alınmışsa durum değişmeyecektir.

Eğer tasfiyeye konu olan malları belirlerken ,sadece yeni mal rejimi döneminde satın alınmasını yeterli sayarsak,bu kez 2002 öncesi miras kalmış bir evin kendisini veya satılarak yerine yeni bir ev alınmasını da edinilmiş mal olarak saymamız gerekecektir.

Yine aynı görüşe göre 2002 öncesinde piyangodan kazanılan para veya bağıs suretiyle edinilen mal da eğer 2002 sonrasında yeni bir mal alımında kullanılmış ise edinilmiş mal olarak sayılmak gerekir ki,bu bahsettiğim mallar ;karşılığı verilmeden elde edilmiş mallardır,edinilmiş mal değildir.

Kişisel malın yerine geçen değer de edinilmiş mal değildir.

Edinilmiş malların ne olduğu yasaca açıkça belirtilmiştir.Bu listeye girmeyen mallar kişisel maldır.(Aksi sözleşme ile kararlaştırılmamışsa)


Alıntı:
. Edinilmiş mallar

MADDE 219.- Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.

Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,

2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,

3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,

4. Kişisel mallarının gelirleri,

5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.


Alıntı:
Eğer,2002'den sonra alınan mallarda da kimin katkısının olduğu ıspatlanmaya çalışılacaksa,Edinilmiş Mal Rejiminin, Mal Ayrılığı Rejiminden farkı nedir? Kanun koyucu, tarih ortaya koyarak,bu tarihten sonra alınmış bir malda,ıspat yükünü ortadan kaldırılmıştır.

1 Ocak 2002 öncesinde edinilen mallarda,evlilik sırasında edinilmesi yetmemekte ve diğer eşin bu malın edinmesine katkısı ispatlanmak zorunluluğu bulunmaktadır.(Katkı payı ve değer artışı)

2002 sonrasında diğer eş bir katkı ispatından kurtulmuştur.Yani eş çalışmamış olsa da tasfiye alacaklısı olabilir.

Fakat tasfiye alacağını sadece edinilmiş malların değerine yöneltecektir.Örneğin çalışmayan kadın ,eşinin maaşı ile alınan eve hiç bir mali katkı sağlamasa da tasfiye alacağı talep edebilir.

Fakat bu kişisel mallara da yöneltileceği anlamına gelmez.

Her tasfiye davasında bilirkişi öncelikle tasfiyesi istenen malların kişisel mi yoksa edinilmiş mal mı olduğuna öncelikle karar verecektir.

Daha sonra eşin kendi kişisel malları ve edinilmiş malları arasındaki kaymaları tespit edecek ve diğer eşin maliki olduğu mallara da kişisel ve edinilmiş mallardan bir kayma olup olmadığı tespit edilecektir.

Fazla karmaşık olan bir sistem olduğunu kabul ediyorum.

Devam edelim..