Mesajı Okuyun
Old 19-05-2011, 15:22   #5
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advocate_demos
Yani SGK'yı davaya dahil etmek mi gerekir, yoksa yeni dava açıp maluliyet oranı ile birlikte işgöremezlik maaşı için talepte bulunmak mı gerekir? Teşekkürler tekrar.


T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/19400

K. 2009/16882

T. 22.12.2009

• MALULİYETİN TESPİTİ İSTEMİ ( Adli Tıp Genel Kurulundan Rapor Alınarak Raporlar Arasındaki Çelişkinin Giderilmesi Ayrıca Davacıdaki İyileşmenin Hangi Tarihte Oluştuğu Tespit Ettirilerek Karar Verilmesi Gerektiği )

• ADLİ TIP GENEL KURULUNDAN RAPOR ALINMASI ( Alınarak Raporlar Arasındaki Çelişkinin Giderilmesi Ayrıca Davacıdaki İyileşmenin Hangi Tarihte Oluştuğu Tespit Ettirilerek Karar Verilmesi Gerektiği - Maluliyetin Tespiti İstemi )

• RAPORLAR ARASINDAKİ ÇELİŞKİ ( Maluliyetin Tespiti İstemi - Adli Tıp Genel Kurulundan Rapor Alınarak Raporlar Arasındaki Çelişkinin Giderilmesi Ayrıca Davacıdaki İyileşmenin Hangi Tarihte Oluştuğu Tespit Ettirilerek Karar Verilmesi Gerektiği )

506/m.11,19,25

ÖZET : Davacı, davalının uğradığı zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle maluliyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınan raporu da geçirilen iş kazası ile ilgili olarak sağ meniskopati arızasının fonksiyonel bozukluk bırakmadan iyileştiği, iyileşme süresinin 6 ay olduğu belirtilmiş, bu rapora dayalı olarak da mahkemece yazılı şekilde karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin anılan kararı önceden belirlenen sürekli iş göremezlik durumunun hangi tarihe kadar devam ettiği, iyileşmenin hangi tarihte gerçekleştiği belirtilmediği gibi, dosyada mevcut raporlar arasındaki aykırılığı da gidermekten uzaktır. Yapılacak iş; Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınarak raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ayrıca davacıdaki iyileşmenin hangi tarihte oluştuğu tespit ettirilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.

DAVA : Davacı, davalı İlyas Albayrak'ın uğradığı zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle maluliyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Filiz Ekizoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacı, davalı İlyas Albayrak'ın davacı işyerinde uğradığı zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Ankara Sigorta Müdürlüğü tarafından belirlenen %13.3 ve SSK Yüksek Sağlık Kurulu tarafından belirlenen %14.1 sürekli iş göremezlik oranlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek gerçek maluliyet oranının tesbitini talep etmiştir.

Mahkemece davanın kabulü ile davalı İlyas Albayrak'ın uğradığı zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle maluliyetinin bulunmadığına karar vermiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 11 ve 19. maddeleri uyarınca davalının davacı işyerinde uğradığı iş kazası nedeniyle meslekte kazanma gücünün kaybolma oranının tesbitidir.

506 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde "geçici iş göremezlik hali sonunda Kuruma ait veya Kurumun sevk edeceği sağlık tesisleri sağlık kurulları tarafından verilecek raporlarda belirtilen arızalarına göre, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %10 azalmış bulunduğu Kurumca tesbit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı, Sürekli iş göremezlik geliri almakta olan veya bu geliri sermayeye çevrilerek ödenmiş bulunan sigortalının yeniden tedavi ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği, yukarıdaki fıkrada belirtilen sağlık kurullarından alınacak raporlara göre yeniden tesbit olunacağı, aynı yasanın 25. maddesinde de "sürekli iş göremezlik geliri bağlandıktan sonra sigortalı, her zaman, iş göremezlik derecesinde bir artma olduğunu veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç duruma girdiğini ileri sürerek gelirde değişiklik yapılmasını isteyebileceği gibi, Kurum da, sigortalıyı her zaman kontrol muayenesine tabi tutulabileceği, gerek sigortalının başvurması üzerine gerek Kurumca yaptırılan kontrol muayenesi sonunda Kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporuna göre sürekli iş göremezlik durumunda değişiklik olduğu tesbit edilirse, sigortalının sürekli iş göremezlik gelirinin, rapor tarihinden sonraki ay başından başlanarak artırılacağı, veya eksiltileceği veya kesileceği bildirilmiştir.

Ayrıca 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde de paralel şekilde iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 45. maddesinde sürekli iş göremezlik gelirinin iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya bağlanacağı" bildirilmiştir.

Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.

Somut olaya gelince; dosyada mevcut SSK Ankara Hastahanesi'nin 04.08.2003 tarih ve 6209 sayılı raporuna dayanarak SSK Tahsisler Dairesi tarafından %13.3 sürekli iş göremezlik oranı tesbit edilmiş, bu orana dayalı olarak 18.06.2004 tarihinden itibaren davalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmıştır. Kazalının itirazı üzerine SSK Yüksek Sağlık Kurulu'nun 12.07.2005 tarihli raporu ile ve düzeltme kaydı ile sürekli iş göremezlik oranı 06.08.2003 tarihinden geçerli olarak %14.1 olarak tesbit edilmiştir.

Yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınan 30.06.2008 tarih ve 5040 sayılı raporu da 15.10.2002'de geçirilen iş kazası ile ilgili olarak sağ meniskopati arızasının fonksiyonel bozukluk bırakmadan iyileştiği, iyileşme süresinin 6 ay olduğu belirtilmiş, bu rapora dayalı olarak da mahkemece yazılı şekilde karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin anılan kararı önceden belirlenen sürekli iş göremezlik durumunun hangi tarihe kadar devam ettiği, iyileşmenin hangi tarihte gerçekleştiği belirtilmediği gibi, dosyada mevcut raporlar arasındaki aykırılığı da gidermekten uzaktır.

Yapılacak iş; Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınarak raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ayrıca davacıdaki iyileşmenin hangi tarihte oluştuğu tespit ettirilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan İlyas Albayrak'a iadesine, 22.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/5338

K. 2004/5964

T. 17.6.2004

• MALULİYETİN TESPİTİ VE GELİR BAĞLANMASI ( Rapora İtiraz/S.S.Yüksek Sağlık Kurumuna İntikali Zorunluluğu - İtiraz Olduğunda Adli Tıp Meclisi Veya Tıp Fakültesi Konseylerinden Rapor Alarak Sonuca Gidileceği )

• S.S.SAĞLIK KURULU RAPORU ( İtiraz/S.S.Yüksek Sağlık Kurumuna İntikali Zorunluluğu - İtiraz Olduğunda Adli Tıp Meclisi Veya Tıp Fakültesi Konseylerinden Rapor Alarak Sonuca Gidileceği )

• ADLİ TIP MECLİSİ RAPORU ZORUNLULUĞU ( Maluliyetin Tespiti ve Gelir Bağlanması - S.S.Yüksek Sağlık Kurumu Raporuna İtiraz )

506/m. 109

ÖZET : S.S. Kurumu Sağlık Kurullarınca verilen raporlara itiraz halinde sorunun S.S.Yüksek Sağlık kurumuna intikali zorunludur. Ancak bu kuruldan verilen raporlara karşı herhangi bir itiraz olduğunda mahkeme Adli Tıp Meclisi veya Tıp Fakültesi konseylerinden rapor alarak sonucu gidilir. Mahkemenin yasal prosedürü işletmemesi ve doğrudan Yasa'nın öngörmediği biçimde alınan bu rapora itibar etmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Davacı, davalı Kurum işleminin iptaliyle, malüliyet aylığına hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra, işin gereği düşünüldü:

KARAR : Dava meslek hastalığı sonucu oluşan maluliyetin tesbiti ile 14.11.1996 tarihinden itibaren gelir bağlanması istemine ilişkindir.

Mahkemece Ankara Üniversitesi Dahili Tıp Bölümü Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı raporuna göre dava kabul edilmişse de bu sonuç usul ve yasaya aykırıdır.

Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 Sayılı Yasa'nın 109. maddesinin prosedürüne göre S.S. Kurumu Sağlık Kurullarınca verilen raporlara itiraz halinde sorunun S.S.Yüksek Sağlık kurumuna intikali zorunludur. Ancak bu kuruldan verilen raporlara karşı herhangi bir itiraz olduğunda mahkeme Adli Tıp Meclisi veya Tıp Fakültesi konseylerinden rapor alarak sonucu gidilir. Mahkemenin yasal prosedürü işletmemesi ve doğrudan Yasa'nın öngörmediği biçimde alınan bu rapora itibar etmesi usul ve yasaya aykırıdır.

O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.6.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/10279

K. 2010/6930

T. 15.6.2010

DAVA : Davacı, 15.04.2005 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu maluliyet oranının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ö.A. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre, davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,

2- Dava, davacının geçirmiş olduğu iş kazası sonucu maluliyetinin tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, davacının geçirmiş olduğu iş kazası sonucu % 9,3 oranında maluliyeti bulunduğunun tespitine karar verilmiştir.

Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 Sayılı Yasanın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, “Bu kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak şevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak şevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca karara bağlanır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta işlemleri Yönetmeliği'nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun kurumca yetkilendirilen sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların kurum sağlık kurulunca incelenmesi sonucu çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 56. maddesinde ise kurum sağlık kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulu'nca inceleneceği bildirilmiştir.

Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu'nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumu'nu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay içtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı kararı da bu yöndedir.

Somut olayda mahkemece, iş kazası nedeniyle oluşan maluliyetin tespiti yönünden açıklanan doğrultuda işlem yapılmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.

Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 15.04.2005 tarihinde istif halinde orman ürünlerinin üzerine devrilmesi sonucu yaralandığı, Sağlık Bakanlığı Göztepe Hastanesi'nin 21.07.2006 tarihli Sağlık Kurulu raporuna göre “sol el 5. parmak proksimal falans kırığı sol radius distal uç kırığı sol el bileği fleksiyon 65, sol el 5. parmak PIP eklemde fleksiyon 60 derece” olduğu, kurum sürekli iş göremezlik tespit kararında maluliyetin E cetveline göre % 1,3 kabul edildiği, S.S.K Yüksek Sağlık Kurulu'nun 12.06.2007 tarih ve 46/3418 sayılı kararında; sigortalının iş kazası sonucu maluliyetinin % 1,3 olup, kontrol muayenesinin gerekmediği ve yardıma muhtaç olmadığı, kurumun 18.07.2007 tarihli cevabında maluliyet oranında değişiklik yapılmadığı, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'nun 19.09.2009 tarih ve 7121 sayılı raporunda; davacının maruz kaldığı iş kazası sonucu maluliyetinin yaşına göre % 9,3 oranında bulunduğu mütalaa edilmiştir.

Yapılacak iş; 5510 Sayılı Yasanın 95. maddesinde öngörülün prosedür uyarınca Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan itirazın değerlendirilmesini sağlamak ve Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'nun 19.09.2009 tarih ve 7121 sayılı raporuyla, S.S.K Yüksek Sağlık Kurulu'nun 12.06.2007 tarih ve 46/3418 sayılı kararı arasındaki çelişkileri gidermek suretiyle, davacının maluliyet oranını hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.