|
|
|
|
|
|
Tarımsal arazi,
sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamaz, kanun hükmüne rağmen ben tarımsal bütünlük arzeden arazinin bizimkisi olduğunu bu yüzden önalım hakkımız olduğunu ileri süreceğim. Kanunda arazi sınırının az yada cok olması konusunda bir açıklama getirilmemiş. Araziyi satanın ,asıl bütünlük arzeden arazinin diğer sınırdaş olduğunu bilmesine rağmen, önalım hakkını kullanamasın diye çok az bir sınırı olan sınırdaşa araziyi satması ve böylece dürüstlük kuralına aykırı davranıp diğer sınırdaşların hakkını kullanmasını engellediği şeklinde bir husus ileri sürebilir miyiz?
|
|
 |
|
 |
|
Ben, ileri sürülebileceğini düşünüyorum. Kanun, "Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamaz." dedikten sonra devamla, önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması halini düzenlemiş. Dolayısı ile, birden fazla sınırdaş arasında, "tarımsal bütünlük arzetme" bakımından (sınırdaşa satış sonrasında da) inceleme-değerlendirme yapılması gerekir, diye düşünüyorum. Değilse, "tarımsal bütünlük arz etme" hangi aşamada önem taşıyacak? Bu düzenlemenin gayesi nedir? Bu durumun, mülkiyet hakkının özünün zedelenmesi manasına gelip gelmeyeceği tartışılabilir; ancak aynı durum TMK'da da düzenlenmiştir.