Mesajı Okuyun
Old 15-04-2008, 23:27   #1
duyurucu1

 
Varsayılan Belki bir gün barolar da bu öyküyü okur

Arkadaşım diş hekimi.Muayenehanesinde oturduk hem çay içiyoruz hem de mesleklerimizle ilgili dertleşiyoruz.Ben avukatlığa ilişkin parasal konuları gündeme getirdim.O da kendi mesleğinden yakınıyor.Geçinemediğinden şikayetleniyor.

“Bak duyurucu1 “dedi.Bizim diş hekimlerimizden iki tanesi İngiltereye gitmişler.Londrada diş hekimi muayenesi açacaklar.Vatandaşlığa ve ehil olmaya ilişkin her türlü şartları yerine getirdikten sonra oranın ilgili belediyesinden de işyeri açma iznini de almışlar.

Londranın kendilerine göre iş yapacaklarını düşündükleri bir işhanından diş hekimliğine uygun yer de kiralamışlar.İçerisini boyatmış dizayn etmişler.Ruhsat ve diplomalarını da duvara asmışlar.Ve pencerelerinin caddeye bakan dış kısmına da levhalarını asmışlar.Bundan sonra müşteri beklemeye başlamışlar.Birinci gün kapı çalınmamış.

İkinci gün kapı çalınmış.

Bizimkiler sevinçle müşteri geldi diye sevinirken karşılarında iki tane diş hekimi meslek örgütü mensubu.

İçeri girip tanışma faslından sonra bizimkilere;”Siz ne yapıyorsunuz?”demişler.

Bizimkiler;”Ne oldu ki?Özel diş hekimi muayenesi açtık.Evraklarımız tamam.İşte vergi levhası,İşte belgeler vs”

”Olmaz” demişler

.”Neden?ne oldu ki? Eksiğimiz mi var?Varsa tamamlayalım.”

“Hayır “demişler diş hekimi meslek örgütü mensupları.”Bu iş böyle olmaz!”

“Eee.Ne olacak?Biz nasıl muayenehane açacağız?”

“Bütün evraklarınız tamam mı?”

“Tamam”

“Meslek örgütüne üye de olmuşsunuz.Zaten biz meslek örgütüne üye olduğunuz için geldik.Ancak siz burada muayene açamazsınız”

“Neden ?Özgürlük var!Kanun var.Anayasa var vs”

“Hayır !Önce bakalım bu açtığınız yerdeki müşteri potansiyeli sizin muayene açmanıza yeterli mi?Yani siz burada muayenehane açtınız diyelim, size müşteri gelecek mi?Bakalım haritaya ve müşteri dağılımına.Hımm.Hayır siz burada muayenehane açamazsınız.Burada açarsanız aç kalırsınız”

“Eee.Biz nerede açacağız peki”derken bizimkiler bir taraftan da acaba “Bu adamlar bizden para mı sızdırmak istiyorlar.Birkaç sterlin versek acaba muayenehane açmamız için olumlu rapor verirler mi”diyede düşündüklerini sonradan kendi kendilerine itiraf etmişler.

“Eee sonra”dedim.Merakla.

“Sonrası “dedi diş hekimi arkadaşım.”İzin vermemişler”

Bizimkilere;
“Siz ancak Londranın kuzey mahallesindeki şu caddede veya güney mahallesindeki şu caddesinde muayenehane açabilirsiniz.Tercih sizin.Bunlardan birini işaretleyin.”

İki kafadar baş başa vermişler ve bir tercih yapmışlar.Ama moralleri de iyice bozulmuş”Keşke bu İngiltereye gelmeseydik.Güzelim ülkemizi bıraktık.Bir maceraya atıldık”diye söylenirlermiş.

Neyse apar topar tercih ettikleri cadde üzerinde tekrar bir muayenehane olacak yer bulmuşlar.yeniden levhayı asmışlar.Müşteriden tık yok.İkinci gün tekrar denetleyiciler gelmiş.Bakmışlar incelemişler.

Yine “Olmaz!”demişler.

“Allah Allah!Yine ne oldu istediklerinizi yerine getirdik.Cadde dediniz cadde.Sokak dediniz sokak.Daha ne oldu?”

Denetleyiciler:
“Sizin diş çekme ve protez makinalarınız,araç gereçleriniz eski model.Bu eski model araçlarla insanlara sağlık hizmeti veremezsiniz.”

Bizmkiler bu defa iyice isyanları oynuyorlar.İpleri kopartmaya ramak kalmış.
Biri diğerini sakinleştirmiş.”Hele dur batmaya battık.Bu işin sonuna kadar bir gidelim”demiş

Ve denetçilere,
“Ama bizim son model araçları alacak paramız yok.Türkiyeden getirdiğimiz üç beş kuruşta suyunu çekti.Biraz daha sıkıştırırsanız,dükkanı tezgahı kapatıp memleketimize gideceğiz.”

“Zaten bizde gitmemeniz için,burada para kazanıp hizmet vermeniz için denetliyoruz”demişler.”Siz şimdi gidin son model araç gereçlerden alıp muayenehanenize getirip montajlayın..Biz meslek odası yada örgütü olarak size kredi vereceğiz.”

“Ama yeni araç gereçler çok para.Biz sizden aldığımız krediyi sonra ödeyemeyiz.Kaldı ki daha işin başındayız.Müşteri olacağı da şüpheli.Para kazanacağımız ise hele bu kenar mahallede pek mümkün değil”

“Yok yok siz önce araç gereçleri alın.Krediyi de biz size vereceğiz.Sonra sizin muayenehanenize müşteri akışı konusunda da yardımcı olacağız merak etmeyin.Zaten meslek örgütleri bunun içindir.”dedikten sonra çıkıp gitmişler.

Bizimkiler ,meslek örgütünden kabarık bir kredi alarak ve borçlanarak muayenehanelerinin araç gereçlerini son model döşemişler.Ve müşteri gelmesi için duaya başlamışlar.

Birinci gün geçmiş.Siftah yok.

İkinci gün gelmiş.Bizimkiler yine denetleyiciler gelecek diye kendi aralarında umutsuzca şakalaşırken .Çat kapı çalmış.Açmışlar.Kapıda birkaç tane müşteri.

“Biz ..sendikasındanız.Bizim sendika bağlı işçilerinin diş tedavilerinin yapılmasını,… diş hekimleri meslek örgütüne iletti.O da siz bu örgütün üyesi olduğunuz için size yöneltti. Bundan böyle bizim diş tedavilerini sizin muayenehaneniz yapacakmış.Ücretini de bizim bağlı olduğumuz…sendikası size ödeyecek.

Sonra ne olmuş dersiniz?Bizim iki kafadar diş hekimi ,orada yüksek kalitede bir yaşam standardına kavuşmuşlar.Yatıp kalkıp kendi öz meslek örgütleri olan diş hekimleri meslek örgütüne dua ederek.

BU ÖYKÜYÜ NİÇİN ANLATTIM?

Baro dediğimiz avukatların meslek örgütünün de yeni işe başlayan avukatlara yaklaşımının buna benzer olduğunu düşünebiliyor musunuz?Olmaz! olmaz! Demeyin belki bir gün barolar da bu öyküyü okur.