Mesajı Okuyun
Old 24-04-2014, 22:19   #2
oeroglu

 
Varsayılan

olumlu yanı:

12/1 b deki değişiklik:

mevcut kanun avukatlıkla birleşebilen işler arasında sadece hukuk alanında profesörlük ve doçentlikle sınırlama yaparken, yeni kanun bu sınırlamayı kaldırarak her türlü eğitim öğretim kurumunda hukuk öğreticliğini avukatlıkla birleşebilen işler arasında sayıyor.

Yani bir avukat kadrolu olmadıkça halk eğitim merkezlerinde hukuk okur yazarlığı kursu da verebilecek orta 1 (5. sınıf) lara hukuk ve adalet dersi öğretmenliği de yapabilecek.

Ayrıca yeni kanun tasarısı her türlü ceza yargılamasında zorunlu müdafiiliği öngörmektedir. Savunma hakkının dokunulmazlığı açısından bu da güzel bir düzenlemedir. Bir kişi en ufak bir suçla, kabahatle bile suçlansa savunma hakkını kullanabilmelidir.

Avukatla
temsil zorunluluğu
MADDE 28
-
(1) Adli ve idari yargıda, tarafın veya müdahilin;
a) Değeri yirmibeşbin Türk Lirasından fazla olan dava ve icra takiplerinde,
b) İdari yargıda değerine bakılmaksızın her türlü iptal davalarında,
Kanun yolları da dahil olmak ü
zere, bir avukat aracılığıyla temsili zorunludur. Kısmi
talepli davalar ve belirsiz alacak davalarında avukatla temsil zorunluluğu, uyuşmazlık
konusunun tamamı dikkate alınarak belirlenir.
(2) Ceza yargılamasında, kovuşturma ve kanun yolları aşamasında bir
avukat
aracılığıyla temsil zorunludur.
(3) Birinci ve ikinci fıkra hükümleri;
a) Çekişmesiz yargı işlerinde,
b) Kişiler veya aile hukukuna ilişkin dava ve işlerde,
c) Dava açılmadan önceki geçici hukuki koruma taleplerinde,
ç) Ceza yargılamasında özel hük
ümler saklı kalmak kaydıyla, kamu davasına katılma,
d) Taraf, müdahil veya ilgilinin, görevlerinden ayrılmış olsa bile avukat, hâkim, savcı,
noter veya hukuk alanında öğretim üyesi olması,
Halinde uygulanmaz.
(4) Bu madde kapsamında avukatla temsil zorunlu
luğu, her bir taraf yönünden, dava
ve takip şartı niteliğindedir. Bu şart yerine getirilmeden dava açılamaz, davaya ve usul
işlemlerine devam edilemez; aksi halde karar merciince işin niteliğine uygun karar alınır. Bu
çerçevede, davacı ve takip yapan bakım
ından dava şartı hakkındaki hükümler uygulanır, karşı
taraf bakımından ise yokluğunda yargılama yürütülerek karar verilir. Tarafın bizzat
yargılamada hazır bulunmasına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.
(5) Avukatla temsil yükümlülüğünün yerine getirilememe
si halinde, bu Kanunda
düzenlenen adli yardım hükümleri kapsamında avukat görevlendirilir. Ücret yargılama
giderleri kapsamında haksız çıkan tarafa yüklenir.


Kötü düzenlemelere gelecek olursak: ücret karşılığı başka bir avukartın yanında çalışan bir avukatın yeni tasarının 67/2 maddesine göre kendi adına iş kabul etmesinin yasaklanmasıdır. Mevcut kanunda olmayıp yeni getirilen bu husus avukarlığın serbest bir meslek olmasına gölge düşürmektedir. burada en azından "işveren avukat ve işçi avukat arasında düzenlenen sözleşmede AKSİNE BİR HÜKÜM OLMADIKÇA" ibaresi getirilmelidir. Kaldı ki avukatlık, güven ilişkisine dayanan bir sözleşmedir. Müvekkil, işçi avukata güvenebilir, ancak işveren avukata bu yetkileri vermek istemeyebilir. Bu düzenleme en temelinden vekalet ilişkisinin ruhuna ve kanundaki amacına da aykırıdır.