Mesajı Okuyun
Old 12-10-2016, 13:01   #5
olgu

 
Varsayılan

HMK İİK'daki hükümler saklı kalmak üzere tüm kira davalarında Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yazıyor.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/12511
K. 2015/8883
T. 22.10.2015

DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin İskele Tarımsal Kalkınma Kooperatifi üyesi olduğunu, bu kooperatif ile S.S. B. Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi arasında sözleşmenin bulunduğunu, müvekkili ile davalı arasında 26/11/2008 tarihinde araç satım sözleşmesi ile kooperatif sıra hakkının kiralanması sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre 26/11/2008 tarihinden 26/11/2010 tarihine kadar her ayın 20 ile 25.günleri arasında aylık 400,00 TL bedelle kiralama işleminin yapıldığını, kira alacağının ödenmediğini, 9600 TL alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görev kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine ya da re'sen gözetilmesi gerekir.

Olayımıza gelince; Taraflar arasında düzenlenen 26.11.2008 tarihli 2 yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile davacıya ait kamyonun satışı ve davacının taşıyıcılar kooperatifi üyeliği sıra hakkının aylık 400 TL den 2 yıl süre ile kiralanması kararlaştırılmış olup, davacı tarafından başlatılan icra takibinde aylık 400 TL den 26.12.2008- 26.11.2010 tarihleri arasında 24 aylık kira alacağı toplamı 9600 TL nin ticari faizi ile birlikte tahsili istenmiştir. Bu durumda dava 6100 sayılı HMK nun yürürlük tarihi olan 01.10.2011 tarihinden sonra 10.05.2013 tarihinde açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Alıntı:
T.C.

YARGITAY

20. HUKUK DAİRESİ

E. 2015/6926

K. 2015/8040

T. 30.9.2015

DAVA : Taraflar arasındaki davada Antalya 1. Asliye Ticaret ile Antalya 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, araç kira sözleşmesi sırasında teminat senedi olarak verilen bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile bu bonaya dayalı başlatılan icra takibiyle tahsil edilen tahsilatların istirdadına ilişkindir.
Asliye hukuk mahkemesince, davanın araç kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve 6100 sayılı HMK'nın 4. maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın kaynağının bono olması nedeniyle ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Asliye ticaret mahkemesince ise, davanın araç kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve 6100 sayılı HMK'nın 4. maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
HMK'nın 2/1. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı HMK'nın 4/I-a maddesinde ise, kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin davalıdan araç kiraladığını, araç kiralama sırasında 25.000.-TL teminat bonosu imzalayarak davalıya verdiğini, aracın kaza yapması üzerine araçtaki hasarın müvekkili tarafından giderilerek davalıya teslim edildiği halde, davalı tarafından teminat senedi olarak verilen bonoya dayalı şekilde müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını teminat senedi olarak verilen bono sebebiyle borçlu olmadığının tespitini ve davalıya yapılan ödemelerin istirdadını talep etmiştir.
Bu durumda; davanın, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünde araç kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı anlaşıldığından, sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Antalya 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/09/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın Finazzi, sunduğunuz bozma ilamının tarihi 2012. Yerel mahkemede dava açılış tarihi HMK öncesi ise (01.10.2011) kararda görevsizlik verilmemesi normal.