Mesajı Okuyun
Old 24-09-2012, 16:56   #3
heyyou

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/9318
K. 2011/3860
T. 27.6.2011
• ÜÇ AYA KADAR TAZYİK HAPSİ ( Ödeme Taahhüdüne Uymayan Borçluya Aynı Borçtan Dolayı Bu Süreyi Geçen Ceza Verilemeyeceği )
• ÖDEME ŞARTININ İHLALİ ( İlk Taksitin Ödenmemesi Nedeniyle Borçlunun Üç Aya Kadar Tazyik Hapsi İle Cezalandırılmasına İlişkin Kararının Tamamen İnfaz Edildiği - İkinci Taksitin Ödenmemesi Nedeniyle Cezalandırılmasına Dair Karar Verilmiş Olması İtirazın Reddini Gerektirdiği )
• AYNI BORÇTAN DOLAYI TAZYİK HAPSİ ( Aynı Borçtan Dolayı ve Her Taksit İçin Ayrı Ayrı Olmak Üzere Toplam Altı Aya Kadar Tazyik Hapsine Karar Verilmesinin Hukuka Aykırı Olduğu )
2004/m. 340

ÖZET : İlk taksitin ödenmemesi nedeniyle borçlunun üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin İcra Mahkemesi kararının tamamen infaz edildiği anlaşılmakla, ikinci taksitin ödenmemesi nedeniyle borçlunun üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair İcra Mahkemesinin kararı, İİK'nun 340.maddesinin son cümlesindeki bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresinin üç ayı geçemeyeceği hükmüne aykırılık oluşturur. İtirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Ödeme şartının ihlali suçundan E. A.'ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair A. İcra Ceza Mahkemesinin 16/12/2009 tarihli ve 2009/307 esas, 2009/559 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinin 21/04/2010 tarihli ve 2010/754 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya aleyhine Adalet Bakanlığından verilen 26.11.2010 gün ve 70538 sayılı kanun yararına bozma talebini içeren Yargıtay C.Başsavcılığının 08.12.2010 gün ve K.Y.B. 2010/302012 sayılı tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi,

Tebliğnamede, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 5358 sayılı Yasa ile değişik 340. maddesinde, "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." hükmünün öngörülmüş olması karşısında, sanığın A. İcra Müdürlüğü'nün 2008/2619 esas sayılı icra dosyasındaki borcu nedeniyle, 28/11/2008 tarihli taahhütle borcunu dört taksitte ödeyeceğine dair taahhüdünü yerine getirmemesi sebebiyle yapılan şikayet sonucu A. İcra Ceza Mahkemesinin 04/06/2009 tarih ve 2009/35-222 sayılı kararı gereğince üç aya kadar hapsen tazyikine karar verildiği ve sanığın bu cezasının infaz edilmiş olması sebebiyle ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2009 tarihli ve 2009/16-188 esas, 2009/205 sayılı kararında belirtildiği üzere, borçlunun ilk taksidi ödememesi sonucu verilen üç aya kadar hapsen tazyik kararının tamamen infazı halinde, takip eden taksitlerin ödenmemesi halinde sanığın cezalandırılmayacağı, mahkemece ilk taksidin ödenmemesi nedeniyle verilen hapsen tazyik kararının infaz edilip edilmediği araştırılmadan sanığın yeniden cezalandırılmasına dair verilen karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan anılan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca bozulması gereğine işaret edilmiştir.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :

KARAR : Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 5358 sayılı Yasa ile değişik 340.maddesi "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." hükmünü içermektedir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2009 gün ve 188-205 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilk taksitin ödenmemesi üzerine, borçlunun hapsen tazyik ile cezalandırılmasından sonra bu cezanın infazı sırasında söz konusu taksiti ödemesi halinde tahliye edilecek, ancak sonraki taksiti ödememesi durumunda eylemi yeniden yaptırımı gerektirecektir. Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine üç aya kadar tazyik hapsi kararının tamamının infazı halinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacaktır. Bir başka anlatımla, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı halinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlal kabahatini oluşturmayacaktır.

Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; borçlunun A. İcra Müdürlüğünün 2008/2619 esas sayılı dosyasında başlatılan takip nedeniyle 28.11.2008 tarihinde borcu taksitler halinde ödeme taahhüdünde bulunduğu 10.01.2009 tarihli ilk taksidini ödememesi üzerine yapılan şikayet sonucu A. İcra Mahkemesinin 04.06.2009 tarih ve 2009/35-222 sayılı kararıyla üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği, aynı borcun 10.07.2009 tarihli ikinci taksitini ödememesi nedeniyle yapılan şikayet üzerine ilk taksitin ödenmemesinden dolayı verilen tazyik hapsinin infaz edilip edilmediği araştırılmadan A. İcra Mahkemesinin 16.12.2009 tarih ve 2009/307-559 sayılı kararı ile üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği, itirazının Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinin 21.04.2010 tarih ve 2010/754 değişik iş sayılı kararı ile reddedildiği, diğer taraftan borçlunun ilk taksiti ödememesi nedeniyle üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin A. İcra Mahkemesinin 04.06.2009 gün ve 2009/35-222 sayılı kararının 22.03.2009 tarihinde tamamının ( üç ay )infaz edildiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda borçlunun, aynı borçtan dolayı ve her bir taksit için ayrı ayrı olmak üzere toplam altı aya kadar tazyik hapsine karar verilmiş olup, bu durum yasaya aykırıdır. Mahkemece, borçlunun ilk taksiti ödememek suretiyle ödeme taahhüdüne aykırı davranması nedeniyle üç aya kadar tazyik hapsine ilişkin ilk hükmün infazı beklenerek, borçlunun, bu tazyik hapsinin infazına başlanmasından sonra o güne kadar icra veznesine yatırması gereken borcu ödemesi nedeniyle tahliye edilmiş ise, ödenmeyen diğer taksit yönünden kalan süre kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar vermesi gerekmektedir. Yerel mahkemece, ilk taksitin ödenmemesinden dolayı verilen tazyik hapsi kararının infaz edilip edilmediği araştırılmadan, ikinci taksitin ödenmemesi nedeniyle yapılan şikayet üzerine borçlunun yeniden üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Somut olayda ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle borçlunun üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin A. İcra Mahkemesinin 04.06.2009 tarih ve 2009/35-222 sayılı kararının tamamen infaz edildiği dosya içerisindeki infaz evrakının anlaşılmakla, ikinci taksitin ödenmemesi nedeniyle borçlunun üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair A. İcra Mahkemesinin 16.12.2009 tarih ve 2009/307-559 sayılı kararı, İİK'nun 340.maddesinin son cümlesindeki bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresinin üç ayı geçemeyeceği hükmüne aykırılık oluşturduğundan, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.

Açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay C.Başsavcılığının tebliğnamesi yerinde görüldüğünden, kabulü ile Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinin 21.04.2010 tarih ve 2010/754 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Bozma kararı üzerine 5271 sayılı CMK'nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;

SONUÇ : Borçlunun ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı tazyik hapsi ile cezalandırılmasına yer olmadığına, hakkındaki mahkumiyet hükmünün çektirilmemesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 27.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.