Mesajı Okuyun
Old 09-11-2012, 11:17   #42
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sayın Üyeler

Mühür Bozma suçu nedeniyle, mühürü sökülen idarenin müdahil sıfatıyla katıldığı yargılama sonunda mahkemece sanığa bir ceza verilmiş ama
1-Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
2-Vekalet ücreti konusunda bu aşamada hüküm kurulmasına yer olmadığına
karar verilmiştir.

1- Kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmesi, hükmün açıklanmasının ertelenmesine karar verilebilmesinin ön koşuludur. Halbuki davamızda suç ile meydana gelen kamu zararı giderilmemiştir. Bu nedenle davamızda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez kanısındayım.

2- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinde, kendisini vekil ile temsil ettirmiş olan MÜDAHİL lehine avukatlık ücreti takdir edilmemesi de müdahile yapılan bir haksızlıktır kanısındayım. Bu haksızlığın düzeltilmesi mümkün görülmemektedir:

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına sadece ağır ceza mahkemesinde itiraz yolu açıktır; temyiz yolu kapalıdır. Ağır ceza mahkemesinin de itirazı sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı açısından inceleyebileceği düşünülürse, verilmeyen avukatlık ücreti konusunda kanun yolu bulunmamaktadır.


İlgili CMK 231.maddesinin ilgili iki fıkrası aşağıda sunulmuştur:
(Ek fıkra: 5560 - 6.12.2006 / m.23) (6) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
gerekir.

(Ek fıkra: 5560 - 6.12.2006 / m.23) (12) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir.

Katkıda bulunacak üyelere teşekkür ederim

Saygılarımla

Konuyla ilgili bir Yargıtay kararını faydalı olacağı kanaatiyle ekliyorum.

Yargıtay
3. Ceza Dairesi

Esas : 2011/7609
Karar : 2011/13784
Tarih : 10.10.2011


Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;

Gereği görüşülüp düşünüldü;

1- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda nispi para cezalarının öngörülmeyip gün adli para cezasının öngörüldüğü, bu itibarla nispi para cezalarının tayininde emvalin miktarı ile 6831 sayılı Orman Kanunun 91/1-2 maddelerindeki para cezasının çarpımı sonucunda bulunan sonuç cezanın 1 YTL'nin altında kalıp 5335 sayılı Kanun ile Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkındaki 5083 sayılı Kanunun 2. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 1 TL'nin altında kalan para cezaları hesaba alınmayacağından para cezası tayininin usul ve yasaya aykırı bulunduğunun gözetilmmesi

2- Orman içi köyü nüfusuna kayıtlı ve aynı yerde oturan sanık hakkında 6831 Sayılı Yasanın 91/son maddesinin uygulanması,

3- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.02.2009 gün ve E.2008/8-272, K.2009/25 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kurulan hükmün sanık lehine sonuç doğurmasına olanak sağlayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun mahkemece hiçbir isteme bağlı olmaksızın değerlendirilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden bu hususun karar yerinde tartışmasız bırakılması,

4- Suça konu emvalin 765 sayılı TCK nun 36. maddesi yerine 6831 Sayılı Yasanın 93/4. maddesi uyarınca müsadere edilmesi,

5- Müdahil İdare lehine vekalet ücreti tayini gerektiğinin gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, müdahil idarenin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 10.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.