Mesajı Okuyun
Old 17-08-2010, 16:12   #38
S.Orhan

 
Varsayılan

[quote=Av.Armağan Konyalı]
Alıntı:

Yazılı emir yoluna gitmek için temyiz aşamasının geçirilmesi gerekmektedir. Hagb kararı verildiğinde ise temyiz aşaması henüz geçmemiştir. Hagb kararı şimdilik temyiz edilememektedir. Karar açıklandığında temyiz aşamasına geçilecektir. Temyiz veya yazılı emir yoluna hükmün açıklanmasından önce gidilemez.

Hüküm ancak sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanacağina göre, sanık yeni bir suç işlemezse hukuka aykırı karar hukuk aleminde çürük diş gibi kalacaktır.

''vekalet ücreti yargılama gideri sayılsa da kişisel hak niteliğinde'' olduğuna göre sanık yeni bir suç işlemezse avukatlık ücretini alamayan müdahilin bu şahsi hakkı yanacaktır.

Size verilen yanıttan ben bunu anladım. Umarım yanlış anlamışımdır:
Devlet kendi cezalandırma hakkını isterse geri bıraksın ama şahsi hakkı yakmasın.

Saygılarımla

Sayın Konyalı, izninizle öncelikle bir yanlışı düzeltmek isterim.Olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma yoluna, ancak yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşen kararlar aleyhine gidilebilir.Bu nedenle temyiz aşamasından geçmiş kararlar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilemez.Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı da henüz hüküm niteliğinde olmadığından bu aşamada kanun yararına bozma yoluna gidilmemesi doğrudur.
Ancak burada gözden kaçırılan husus, temyiz yoluna başvurabilmek için sadece sanığın suç işlemesini ve hükmün açıklanmasını beklemek değildir. ''Düşme'' kararları da temyize tabi olduğundan, yasal süre sonunda mahkemece verilecek kamu davasının düşürülmesi kararı temyiz edilmek suretiyle davanın hem esas yönünden, hem de yargılama giderleri, vekalet ücreti vs. gibi yönlerden denetimini sağlama olanağı mevcuttur.Tabiki gecikmeli de olsa.Ancak ''geciken adalet, adalet değildir'' özdeyişi gözönüne alınarak bu durumun yapılacak bir yasal düzenleme ile düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Saygılarımla.